Page 403 - geri itme ozel raporu son
P. 403
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
rından derhal geri dönmesi gerektiği, Yunanlı güvenlik güçlerinin faili oldukları her türlü hak ihlali ile mül-
teci ve göçmenlerin sorgusuz sualsiz sınır dışı edilmeleri uygulamasının, Yunan Parlamentosu tarafından
soruşturulması, FRONTEX tarafından ise izlenmesi gerektiği, AB üyesi devletlerin, mültecileri acilen Yuna-
nistan’dan AB üyesi diğer ülkelere yerleştirmesi ve iltica taleplerini adil bir şekilde değerlendirmesi gerektiği,
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün, Türkiye hükümetinin, Avrupa Birliğine ulaşmak isteyen mültecilerin Türki-
ye’den ayrılmalarının artık engellenmeyeceğine ilişkin 27 Şubat günü yaptığı açıklamanın ardından, kara
sınırından Yunanistan’a girmeye çalışmış 17’si erkek, 4’ü kadın, 21 mülteci ve göçmenle, 7 - 9 Mart tarihleri
arasında, Türkiye’de görüştüğü,
Takviye güçlerin Pazarkule sınır kapısına yaklaşan insanlara göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle ateş aç-
tığı, İnsan Hakları İzleme Örgütü ile konuşan iki mültecinin Yunanlı güvenlik güçlerinin insanları geri itmek
için gerçek mermiler kullandıklarını da belirttiği, hastanede tedavi gördüğü sırada görüşülen bu kişilerden
birinin, bacağından vurulmuş olduğunu söylediği, Türkiyeli yetkililere göre, Yunanlı güvenlik güçlerinin en
az üç mülteci veya göçmeni de öldürdüğü, ancak İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün bu sayıyı teyit edeme-
diği,
Görüşülenlerin tamamının, nehri botlarla veya yürüyerek geçtikten sonraki birkaç saat içinde gruptaki
herkesin yollarının, farklı güvenlik birimlerinin resmî üniformalarını giymiş veya sivil giyimli silahlı adamlar
tarafından kesildiğini, sivil giyimliler arasında baştan aşağı siyah elbiseli, kar maskeli adamların da bulun-
duğunu anlattığı, görüşülen herkesin bu adamlar tarafından resmî veya gayriresmî gözaltı merkezlerin-
de veya yol kenarlarında alıkonulduklarını ve Türkiye’ye geri itilmeden evvel paralarının, cep telefonlarının
ve bavullarının çalındığını söylediği, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 17 kişinin söz konusu
adamların onları elektrik şoku ile taciz ettiğini, ayaklarının tabanlarına metal veya tahta sopalarla vurduk-
larını, yumruk ve tekme attıklarını veya ayaklarıyla ezdiklerini anlattığı,
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün sınır köylerinde yaşayan beş Türkiyeli ile de görüştüğü, bu kişilerin 28 Şu-
bat ile 6 Mart tarihleri arasında, Yunanistan’dan yaralı ve yarı çıplak halde dönen büyük insan gruplarına
yardım ettiklerini, bu grupların kendilerine Yunanlı güvenlik güçlerinin onları dövdüğünü, soyduğunu, elbi-
selerini çıkarttığını ve sınır dışı ettiğini anlattıklarını söylediği,
Bir vakada, görüşülen kişilerden birinin, eşinin sınırı geçerken Yunanlı güvenlik güçlerinin cinsel tacizine ma-
ruz kaldığını anlattığı, eşi ve çocuklarıyla seyahat eden Suriyeli adam, “(Yunanlı güvenlik güçleri) aramak
bahanesiyle karımın göğüslerini ellediler” dediği ve devam ettiği: “Sonra da eşimin başörtüsünü açıp, pan-
tolonunu çıkartmaya çalıştılar. Onları durdurmaya çalıştığımda beni yumruklarıyla, kalın plastik bir çubuk
ve metal bir sopayla feci şekilde darp ettiler. 2 yaşındaki kızımın kafasına kalın plastik bir çubukla vurdular.
Kızımın kafasındaki morluk hâlâ duruyor.” İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün kızın saçlarının altında bir mor-
luk olduğunu gördüğü,
Görüşülen kişilerin, çok sayıda vakada aralarında kadınların da bulunduğu mültecilerin, silah-
lı adamlar tarafından, iç çamaşırlarıyla kalana dek soyulduklarını ve Meriç Nehri’ni bu şekilde
geçerek Türkiye’ye geri dönmeye zorlandıklarını anlattığı, birçok kişinin farklı gruplar arasında
401