Page 445 - geri itme ozel raporu son
P. 445
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
İddiasının, özellikle Yunan yetkileri ile ilgili olduğu, çünkü AB vatandaşı ve AB sınır teşkilatında çalışan bir kişi
olduğu, konuya ilişkin taciz iddialarını desteklemek için delillerini de davasıyla ilgilenen Avrupalı yetkililere
teslim ettiği,
Göçmen istismarlarına çoğunlukla farklı bakan Avrupa Birliği’nin, şimdi sorunla yüzleşmek zorunda kaldığı,
Zaten halihazırda Belarus ile göçmenler konusunda yaşanan akut sınır krizinin ardından ortaya çıkan da-
vanın, üst düzey Avrupalı liderlerin dikkatini çektiği, bu nedenle de Avrupa Göç Komiseri Ylva Johansson’ın,
suçlamaları görüşmek için Cuma günü tercümanı aradığını söylediği,
Johansson’ın “25 Kasım’da kişiyle doğrudan ve konuyla ilgili derinlemesine yapılan görüşmeden
sonra “onun adına oldukça endişelendim, ayrıca kişisel hikayesine ek olarak, bunun münferit bir
vaka olmadığı iddiası ciddi bir konudur. İlaveten tercümanın sınırdan geri itilen hatta zorbalıkla
davranılan en az 100 göçmene tanık olduğunu da beyan etti.” dediği,
Ancak Yunan hükümet yetkilisi tarafından, konuya ilişkin yapılan ilk soruşturmalarda “gerçeklerin sunuldu-
ğu gibi olmadığı” yönünde bir açıklama yapıldığı,
Tercümanın The New York Times’a; Frontex’e şikayette bulunduğunu ifade ettiği, ayrıca Avrupalı yet-
kililerin de bu durumu doğruladığı, ayrıca kişinin çalıştığı konum; ses ve video kayıtları da dahil
olmak üzere sağladığı belgeler nedeniyle şikayetin güvenilir olarak değerlendirildiğini de ifade
ettikleri,
Ancak kişi güvenliği nedeniyle kimliğinin açıklanmamasının istendiği,
Kendisi ile beraber gözaltına alınan birçok mültecinin darp edildiğini, soyulduğunu; polisin tele-
fonlarına, paralarına ve belgelerine el koyduğunu söylediği, polise kimliğini açıklamaya çalıştığı-
nı ancak bu çabasının kahkahalar ve dayaklarla karşılandığını ifade ettiği, kadınlar ve çocuklar
da dahil olmak üzere en az 100 kişiyle birlikte tutulduğu; uzak bir depoya götürüldüğünü söyledi-
ği, daha sonra botlara bindirildiklerini ve Meriç Nehri üzerinden Türk topraklarına doğru itildiğini
ifade ettiği,
Beyan ettiği suçlamaların, insan hakları gruplarının, göçmenlerin ve gazetecilerin yaptığı açıklamalar ile
çok benzerlik göstermekte olduğu ve bu iddiaların hepsinin Yunan makamlarının, sığınma taleplerinin ta-
mamlamalarına izin verilmediği, genellikle ayrım gözetmeksizin ve şiddet içeren bir şekilde göçmenleri ru-
tin olarak toplayıp sınır dışı edildiği şeklinde olduğu, Yunan makamlarının ayrıca; mültecileri Ege Denizi’ne
bozuk botlarla, hatta bazen botların motorlarını devre dışı bırakarak Türk sınırlarına geri itmekle suçlan-
makta olduğu, ancak, Yunanistan’ın bu iddiaları şiddetle reddettiği,
Bu hikayenin; Belarus-Polonya sınırında 12 göçmenin ölümü ile sonuçlanan bir geri itme sonrasında, AB’nin
göçmenlere ilişkin uygulamaları yeniden değerlendirilmek durumunda kaldığı kritik bir anda ortaya çıktığı,
443