Page 76 - kadin-haklari-ve-ombudsmanlik-calistay-raporu
P. 76
KADIN HAKLARI VE OMBUDSMANLIK
göremezsek, eğer bunları tespit edemezsek; bugün lazım. Her şey kötü dediğiniz andan itibaren bu-
sığınma evi veya konukevi hiç fark etmez ama 20 gün aslında kadın sorunlarına hangi perspektif-
yıl önce bu ülkede kendi evden kaçan kızını kendi ten baktığınızı gösteriyor. Eğer bugün, bu ülkede
eliyle öldürmek zorunda olan kadınların olduğu- sadece tek bir kadın olmadığını, sadece Marmara
nu da unutmayın. Evinden kaçan kızını kendi eliy- Bölgesinde, sadece Ege Bölgesinde, İç Anadolu’dan
le öldüren kadınların olduğu ülkeden, geçmişten ibaret değil bu ülke 7 bölge, 81 vilayet ve her bir
bahsediyorum. Bugün konuşalım, bugün 6284’ün vilayetin bile kendi içinde ilçelerinde bile kadın
eksikliklerini konuşalım, Aile Mahkemeleri ku- profilleri farklıdır. Bugün gidin, Urfa’nın Sivere-
rulurken aynı zamanda Şiddet Mahkemelerinin ği’ndeki kadınla Urfa’nın Harput’undaki kadın
de kurulması gerektiğini konuşalım. Bugün ŞÖ- arasında dağlar kadar fark vardır. Oradaki aşiret
NİM’lerin belediyesi 100 bin nüfusu 100 binden yapısı farklıdır, diğer taraftaki aşiret yapısı farklı-
fazla olan belediyelerde niçin ŞÖNİM’ler, niçin sı- dır. Siz bu kadınlarla konuşurken kürtaj meselesi-
ğınma evleri daha kurulmuyor? Bunun yaptırım- ni genel evrensel bir değer üzerinden konuşamaz-
larını konuşalım ama bu ülkede gerçekten bugün sınız, bunu dikte de edemezsiniz.
kadınların gerçek anlamda yaşadığı sorunları eğer
sığınma evi veya konukevi ismine takılarak yine
çözmeye çalışıyorsak eminim şunu benim gibi “Çok çocuk doğuralım” dediğimiz
yaşayanlar şunu izleyeceklerdir ve ona inanacak- zaman kadının bedenine bir
lardır. Yine çözülmeyecek, çünkü biz halen kendi ihanet olarak niye görüyoruz
cephemizden, kendi duygu dünyamızdan ve kendi bunu? Bütün dünya nüfus
inanç temelimizden olaya bakıyoruz. Her yüzyıl dengesini konuşur, nüfus artışını
her bir zaman dilimi, her bir dönem şiddetin ol- konuşur, gelin konuşalım.
duğu toplumların olduğu, ülkelerin olduğu tarihi
yazar. Şiddet bugünün sorunu değil, şiddeti yeni
keşfetmedik, şiddet yüzyıllardır vardı, insanın Bugün nüfus artışı diyoruz, evet nüfus artışı çok
güçlünün güçsüze şiddeti vardı, devletin bireye önemli, ben iki çocuk annesiyim. Ben ve eşim öl-
şiddeti vardı, bugün evet, bugün konuşabiliyoruz, düğünde artık bu ülkede asla nüfus artmayacak
bugün erkeğin kadına şiddetini konuşabiliyoruz çünkü biz iki tane karı koca giderken sadece eşit
ama bu yeni keşfedilmedi, bugüne kadar yapılan- iki tane birey bırakıyoruz. 2030 yılında acaba bu
lara eğer bakın Feride Hanım burada, CEDAW’a ülke nüfusu yaşlı nüfusu, genç nüfusun önüne
ne zaman Türkiye üye oldu? 1985’te imzaladık de- geçtiğinde istihdam üretebilecek miyiz, rekabet
ğil mi hocam? 85’ten bugüne 32 yıl. 32 yılın içinde edebilecek miyiz? Bölgesel anlamda bir ekonomi,
eğer İstanbul Sözleşmesini biz 2010’da imzalaya- güçlü ekonomi üretebilecek miyiz? Çok çocuk do-
biliyorsak, eğer 85’de imzalanan CEDAW’ın 25 ğuralım dediğimiz zaman kadının bedenine bir
sene sonra bir küçük izdüşümü olan İstanbul Söz- ihanet olarak niye görüyoruz bunu? Bütün dünya
leşmesini 2010’da imzalayıp hemen iki sene son- nüfus dengesini konuşur, nüfus artışını konuşur,
ra 6284 ile Kanun haline getirebiliyorsak oturup gelin konuşalım. Sığınma evlerini konuşalım, ŞÖ-
da bugün her şey kötü, her şey kötü demememiz NİM’i konuşalım bütün bunları konuşalım. Bakın
76 19 HAZİRAN 2017, ANKARA