Page 109 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı
P. 109

Ben Serpil Hocamın ifadelerine yürekten katılıyorum. Bugüne kadar iz-
              lediğim, katıldığım bütün çalışmalarda mağdur üzerinden konuşuyoruz
              ve mağdura yönelik eğitimlerimizi güçlendiriyoruz. Aslında bizim asıl
              sorunumuz faile yönelik bir eğitim. Çünkü biz burada özellikle Diyanet
              İşleri Başkanlığı olarak koruyucu ve önleyici tedbirler vermeliyiz. Yani
              mağdurun uğrayacağı şiddeti, faili eğiterek, önleyici tedbirler almak
              noktasında. Yine Sayın Vekilimiz Mahmut Tanal Beyefendinin ifade ettiği
              sadece kadın değil, çocuk istismarı noktasında da toplumu gözlediğimiz
              ve aldığımız istatistiki verilere bakarak, toplumsal yaşam tarzında bir
              değişikliğe gitmemiz gerektiğine inandık. Yani belki bu ifadeyi kullanır-
              ken, rahatsız olunabilir mi bilemiyorum, ama biz dini faydalarla bunu
              bir mahremiyet eğitimi olarak verilmesine inanıyoruz. Çünkü sınırları-
              nı bilmediğimiz bu toplumsal yaşamda, özellikle Hocamın ifade ettiği
              bu istismar noktasında, sonra önünü engelleyemediğimiz ve hakikaten
              dinlediğinizde, ürperdiğimiz vakalara şahit oluyoruz.

              Bunun için bizim birtakım mekanizmaları güçlendirme sürecinde öne-
              rilerimiz de vardı. Önce çalışmalarımızdan birkaçını ifade etmek isti-
              yorum. Sabahleyin Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar
              Yardımcımız ifade etti, Meltem Hanım ifade etti. Biz yaklaşık 50 bin din
              görevlisini kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık eğitimine tabi
              tuttuk. 67 bin din görevlimizi de eğitici eğitimi anlamında, çocuk ihmal
              ve istismarı konusunda bilgilendirmek, bilinçlendirdik.
              Bu eğitimlerle biz din görevlilerimize farkındalık oluşturarak, hem ca-
              milerinde, cemaatlerine, hem kanaat önderi olarak bulundukları ma-
              hallelerde etkin bir rol oynamalarını sağladık. Doğru, dini bilgiyle buluş-
              turmalarını hedefledik. Bizim önereceğimiz birkaç husus var. Özellikle
              bu toplumsal cinsiyet algısı çerçevesinde “haklar bana, sorumluluklar
              sana” anlayışından uzaklaştırmak. Yani kadınla erkeğin aynı anda eş
              düzeyi hak ve sorumluluklarının takibinde olacağı bir değerler eğitimi,
              aile okulu bağlamında bir değerler eğitimi verilmesi. Ayrıca yine jan-
              darmadan da burada arkadaşlarımız var. Er ve erbaşlara evlilik öncesi
              aile içi şiddet, aile bireylerine insan hakları ve İslam’ın şiddete bakışını
              içeren eğitimlerin verilmesini ve grup odaklı çalışmaların yapılmasını
              öneriyoruz.
              Kamu kurumları tarafından gerçekleştirilen hizmet içi eğitimlerde, per-
              sonele yönelik yapılan eğitimlerin bir noktasında yine şiddetin manevi
              yönden ele alınmasını istirham ediyoruz. Yine Milli Eğitim Hayat Boyu
              Öğrenme Genel Müdürlüğü, İŞKUR, yerel yönetimlerin meslek edindir-



                108  T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114