Page 49 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı
P. 49
Dünyada konuyla ilgili olarak yaklaşık 150 yıldır bir uğraş var. 150 yılı
niye söylüyorum? 1857 malum kadınlar insan haklarından birisi olan
eşit işe, eşit ücret haklarını almak için bir grev yapıyorlar. Polisin gerek-
siz müdahalesiyle, 129 kadın öldü ve bunun üzerine New York’ta 40 bin
kişi yürüdü. 8 Mart 1857 dünya ondan sonra daha fazla yoğunlaştı bu
çabalar üzerinde. Ancak Türkiye’de ise kadını eşit bir birey olarak gören
Cumhuriyet döneminde, Atatürk’ün önderliğinde kadınların kazandığı
yasal haklarını ihlal eden 1980’lerden itibaren benim de gözlemlediğim,
artarak devam eden mücadele faaliyetlerini izliyoruz, görüyoruz. Ancak
hâlâ bütün yakıcılığıyla gündemde. Sanıyorum, çözümlenene kadar da
gündemde kalmak zorunda.
Panel konuşmalarında konuşmacılar ağırlıklı olarak kurumsal meka-
nizmalarını çünkü bugün konuşacağımız konu mekanizmanın ve etkin-
liğinin tartışılması. Mekanizmaların etkinliğini nasıl artırabiliriz. Dola-
yısıyla, konuşmacılarımız kurumsal mekanizmalarını uygulamalarını
tespit ve önerilerini bizlere sunacaklar. Öğleden sonra, Sayın Hande Ha-
nım ifade ettiler. Belirtmiyorum, yalnız zamanı düşünerek şöyle bir öne-
ri getirebilir miyim, panelistlere biraz az zaman verecektim, tartışmaya
size vakit kalsın diye, o da uygun olmayacak. Çünkü zaten onlara da az
zaman kaldı. Öğleden sonra tümüyle bizim. Dolayısıyla, lütfen gitmeyin,
panelistlerimizin dile getirdikleri, sizin daha ek olarak söyleyecekleri-
nize öğleden sonra mutlaka sizlerden alalım. Soru olabilir, katkı olursa
daha da seviniriz.
Ülkemizde konuyla ilgili 80’lerdan sonra artan faaliyetler dedik. Peki,
gerçekten de 80’lerden itibaren Türkiye’de artan bir kadın hareketi var.
Sadece artmadı, güçlendide. STK’ların sayısında artış var. Kamu kurum-
larımızın sayılarını ve güçlerini biliyoruz ve yine Türkiye’ye bakıyoruz.
1985 CEDAW’ı kabul etmişiz. 85’te imzaladık, 86’da Meclisten geçti. 94
ISP, 95 Pekin Konferanslarına katkı sunduk, imzaladık. 1991’de Ulusla-
rarası Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul ettik. Sadece onu uygulasak,
herhalde çocuğa yönelik şiddet kalmaz. 2009’de KEFEK, biz çok önem-
sedik kuruluşunu KEFEK’i onun için dikkatle de izliyoruz.
2011 Avrupa Konseyi Sözleşmesini imzaladık. 4320’den falan bahset-
miyorum. Bütün bunlar üst üste eklenen güzel gelişmeler. 2012’de ku-
rulan 2013’ten itibaren artık başvuruları kabul eden Kamu Denetçiliği
Kurumu çok önemli. Hem mekanizma konuşuyorsak, bu kurumu, ben
kurumu biliyordum tabii. Ama içine girdikçe, az bilindiğini gördüm ve
dedim ki, “ben az biliyorsam, sektörler çok bilebilir, vatandaş bilmiyor”
48 T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU