Page 169 - KDK
P. 169

Ombudsman Halkla Buluşuyor



               oğal, tarihi ve kültürel bereketi ile yıllar boyunca tarih
            Dsayfalarında önemli bir yer edinen Kayısı Diyarı Ma-
            latya, Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Havzası’nda
            yer almaktadır. Üç kıta arasındaki ticaret ve kültür alışve-
            rişlerinin yapıldığı yolların kavşak noktasında bulunması,
            Malatya’nın tarihi ve kültürel önemini artırmıştır.

            Malatya  tarih  boyunca  birçok  medeniyete  ev  sahipliği
            yapmış kadim bir şehirdir. Tarihi ticaret yollarının İpek ve
            Kral Yolu’nun üzerinde bulunan şehirde ilk yerleşimler Ne-
            olitik Çağa kadar uzanır.
            Şehrin adı Hititlerden kalan tabletlerde Hitit dilinde bal
            anlamına Melit kelimesinden türediği düşünülen Maldia
            olarak  geçmektedir.  Kültepe’de  bulunan  tabletlerde  ise
            şehrin adı Melita’dır. Tarih boyunca bölgede hüküm süren
            kavimlerce buna benzer seslenişler şehrin Türklerin eline
            geçmesinden sonra Malatya olarak kabul edilmiştir. Ta-
            rih boyunca Hititler, Asurlular, Urartular, Medler, Persler,
            Büyük İskender İmparatorluğu, Kapadokya Krallığı, Roma
            ve Bizans İmparatorlukları, Anadolu Selçuklu Devleti, Os-
            manlı  İmparatorluğu,  Timur  Devleti  ve  Dulkadiroğulları
            gibi medeniyetlerin hüküm sürdüğü şehirde bütün bu uy-
            garlıklara ait arkeolojik izler, yapılar ve höyükler bulunmaktadır. Tarihin bugüne taşınan izleri
            şehirdeki yerleşimin M.Ö. 7000‘li yıllara dek uzandığını ifade etmektedir.

            M.S. 395’te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Malatya, Doğu Roma’nın (Bizans) payına düş-
            müş, Bizanslılar Malatya’yı eyalet merkezi yapmıştır. 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra 1085’te
            Selçuklular Malatya’yı fethetmiştir. Malatya, 1135-1175 seneleri arasında 40 sene boyunca Sel-
            çuklulara bağlı Danişmendoğulları’nın başkenti olmuştur. Kent, Selçuklulardan sonra İlhanlılara
            ve daha sonra Memlûklulara geçmiş, 1516’da Yavuz Sultan Selim Han Memlûk Devletine son
            verince Malatya, kesin olarak Osmanlı Devleti’ne katılmıştır. Tanzimat’a kadar sönük bir devre
            geçiren Malatya Tanzimat’tan sonra Mâmûretü’l-Aziz Eyaleti’nin üç sancağından birinin merkezi
            olmuştur. Birinci Dünya Savaşı başında İç Anadolu’nun merkez şehirlerinin büyüklerinden biri
            hâline gelmiş ve Cumhuriyet Dönemi’nde il olmuştur.

            Malatya, kimine göre yiğitler yiğidi Battalgazi’nin memleketi, kimine göre evliyalar diyarıdır.
            Eski Malatya olarak da bilinen Battalgazi’de, Selçuklu döneminden kalma pek çok cami, kervan-
            saray ve hamam bulunur. Bugüne kadar 27 medeniyetin yaşadığı bilinen şehirde beş yüz yıllık
            bir geçmişe sahip Ulu Cami, eksik minaresi Yeni Cami gibi gezmeye değer pek çok tarihi yapı
            bulunur. Kesme taştan yapılmış, 170 odalı Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı Türkiye’nin en
            eski Kervansarayıdır. Şehir, sevenleri kavuşturan, küskünleri barıştıran Sıddı Zeyneb Kümbeti,
            surları, kaleleri, konakları, höyükleri, külliyeleri, hamamları, anıt mezarları gibi gereken pek çok
            tarihi mekâna ev sahipliği yapan adeta bir açık hava müzesidir.



                                                                 Kamu Denetçiliği Kurumu
                                                                 Kamu Denetçiliği Kurumu  167
                                                                                  167
   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173   174