Page 71 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 71
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
A. ADALETE KOLAY, HIZLI ERİŞİM İLE DOSTANE ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ
Kamu yönetiminin dünyada ve ülkemizdeki değişme ve gelişmelere paralel olarak yeniden
yapılandırılması ihtiyacı, her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu nedenle, kamu hizmetleriyle
ilgili Devlet görevlerinin yeniden değerlendirilmesi ve halkın idareden kaynaklanan şikâyetlerini en
aza indirecek bir yönetim anlayışının yerleştirilmesi zorunluluk arz etmektedir.
Yönetim-birey ilişkilerinde karşılaşılan uyuşmazlıkların etkin ve hızlı bir şekilde çözümü amacıyla;
yargının katı işleyiş kurallarına bağlı oluşu ve zaman alıcı işlemesi gerçeği karşısında, yönetimi
yargı dışında denetleyen ama yönetime de bağlı olmayan bir denetim sistemi ihtiyacı ortaya
çıkmıştır.
İdarenin denetiminde klasik yöntemler olarak kabul edilen, idarenin idari makamlarca denetimi
(idari denetim), yasama organınca yapılan denetim (siyasal denetimi), yargı organları tarafından
yapılan denetim (yargı denetimi) ve kamuoyu denetimi gibi denetim mekanizmaları, etkili ve
sağlıklı denetim yapılmasında yetersiz kalmaktadır. Günümüzde idarenin denetiminde, geleneksel
denetim mekanizmalarının eksikliklerini gidermek ve bireylerin haklarının daha işlevsel bir şekilde
korunabilmesi için maliyetsiz, basit, direkt, pratik, hızlı işleyiş sağlayacak kurumlar oluşturulmaya
başlanmıştır. Bu kapsamda, idare ile vatandaş arasında bir arabuluculuk görevi bulunan
Ombudsman, diğer denetim usullerinin eksikliklerini tamamlayıcı bir rol de üstlenmektedir.
Aslında Kamu Denetçiliği Kurumu, yaygın adıyla “Ombudsmanlık” müessesesinin, faaliyete
geçmesi ülkemizin kökleriyle kucaklaşmasından başka bir şey değildir. Zira Ombudsmanlık,
Osmanlı İmparatorluğundan çıkmış ve Avrupa’ya yayılmış bir uygulama olma niteliğine haizdir.
Günümüzde adalete ulaşmaya çalışan tarafların, uyuşmazlıklarının çözümünde, aşırı yoğun çalışan
hâkimler, savcılar, avukatlar ve mahkeme teşkilatıyla karşılaşması, uyuşmazlığının çözümü için
mahkemelere bedel ödemesi ve ödenen bedellerin giderek artması; ayrıca yargılama sürecinin çok
uzun yıllara sirayet etmesi ve bu bağlamda adalete ulaşmada yaşanan gecikme; adalete güven
noktasında bazı olumsuzlukları da beraberinde getirebilmektedir.
Adli makamlara başvuru, hukuki bilgiye ulaşma ya da dava açma süreçlerinde zaman darlığı ve
ekonomik kaygılar ya da genel olarak yoksulluk, eğitim ve gündelik hayata katılımda deneyimlenen
eşitsizlik, kişilerin adalete kolay erişimini olumsuz etkileyebilmektedir. Benzer şekilde bazı
dezavantajlı grupların da adalete erişim konusunda ek zorluklar yaşaması mümkündür. Bir başka
değişle yaşlı, engelli, kadın ya da çocukların adalete erişim süreçlerinde daha çok engelle
karşılaşmaları da söz konusu olabilmektedir.
Kurulduğu günden bu yana etkin bir şikâyet mekanizması oluşturulması çalışmalarını yapan
Kurumumuz 2017 yılında da bu yönde birçok yeniliğe imza atmak suretiyle “hak arama hürriyeti”
ve onunla bağlantılı hakların öznesi kabul edilecek kişilerin, bir hak öznesi olarak, bu konumlarının
“güçlendirilmesi” bağlamında adalete kolay erişimin tesisinde önemli görevler yerine getirmektedir.
Kurumumuzca oluşturulan şikâyet mekanizması ve şikâyet inceleme süreçlerinin özellikleri şu
şekilde sıralanabilir:
◊ İdarenin işlem ve eylemleri ile tutum ve davranışı sonucu hak ve özgürlükleri veya
menfaatleri ihlal edilen gerçek ve tüzel kişiler Kuruma başvuruda bulunabilmektedirler.
◊ Çocuk hakları, insan hakları, kadın hakları ve toplumun genelini ilgilendiren konularda
menfaat ihlali şartı da aranmamaktadır.
2018 6 AYLIK FAALİYET RAPORU
70