Page 43 - 2019 Yıllık Rapor web

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

3.5 Sn. Hüseyin YÜRÜK

darecilerin karar alma, uygulama ve denetleme aşamalarında tarafsız ve bağımsız olmaları,
İverdikleri kararlarda toplumu oluşturan bireyler arasında ayrım yapmamaları, adalet
ve hakkaniyeti her zaman öncelemeleri ve temel ahlaki ilkeleri her zaman göz önünde
bulundurmaları idare dolayısıyla devlet ile kişiler arasındaki bağlılık ve güvenilirliği daha da
güçlendirmek ve idarelerce yürütülen hizmetlerin sunumunda yaşanması muhtemel aksaklık
ve anlaşmazlıkların önüne geçmek adına çok önemlidir. Ancak devletin yapılandırması ve
idarecilerin hassasiyeti ne kadar ideale yakın olursa olsun her zaman idarenin uygulamalarında
hukuka ve hakkaniyete uygun olmayan uygulamaların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Özellikle 20. yüzyıldan itibaren ülkelerin nüfusundaki yükseliş, insanlar, toplumlar ve ülkeler
arasındaki iletişim ve etkileşimdeki artış, bilim ve teknolojideki gelişmeler, devletlerin idari
yapılarındaki genişleme, ülkelerdeki siyasal yapıların gitgide daha da karmaşık hale gelmesi,
devlet yönetimlerinde ortaya çıkan bozulma ve yozlaşma gibi sebepler yasama organlarının
zamanla kamu hayatını tek başlarına kontrol edemez hale gelmelerine yol açmış, bunun
sonucunda da yasama organı denetimi dışında Anayasa Mahkemesi (Bireysel Başvuru),
Ombudsmanlık, İnsan Hakları Kurumları ve diğer denetim şekilleri ortaya çıkmıştır.
Ortaya çıkan bu denetim şekillerinden biri olan Ombudsmanlık Kurumları; günümüzde
özel, yerel, ulusal ve uluslararası alanlarda uygulama alanı bularak özellikle kamu
idarelerinin sundukları merkezi ve mahalli hizmetlerdeki aksaklıklarda, ekonomik (mali)
uygulamalarının neden olduğu maddi sorunlarda, din ve vicdan hürriyeti, yerleşme ve
seyahat hürriyeti, haberleşme hürriyeti, basın hürriyeti, vergi ödevi gibi anayasamızda da
sayılmış olan temel hak ve özgürlükler ile ödevler üzerindeki olumsuzluklarda etkin ve hızlı
bir çözüm sağlayarak kişilerin memnuniyetini artırmaktadır.

42 2019 YILLIK RAPOR