Page 6 - KDK AZERBAYCAN RAPORU
P. 6
Azerbaycan-Ermenistan Savaşında Ermenistan Silahlı
Kuvvetleri Tarafından Gerçekleştirilen İnsan Hakları İhllallerine İlişkin Rapor 5
SUNUŞ
İnsanlık 20. yüzyılın ilk yarısında on milyonlarca insanın canına mal olan, daha
önce benzer bir yıkım gücü görülmemiş iki büyük dünya savaşını yaşadıktan sonra,
bu acılara son vermek ve özellikle her bir fert için yaşam hakkını garanti altına
almak amacıyla iki önemli adım atmıştır. Bunların ilki, İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesinin 1948 yılında Birleşmiş Milletlere üye ülkelerce kabul edilmesidir.
İkincisi ise bundan iki yıl sonra 1950’de Avrupa Konseyine üye ülkelerce Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) imzalanmasıdır. Şu an 193 ülke BM İnsan
Hakları Evrensel Beyannamesini imzalamış olup, 47 Avrupa Konseyi üyesi ülke de
AİHS’ye taraftır ve Sözleşmenin uygulanmasını denetlemek amacıyla oluşturulan
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yetkisini tanımıştır. Her iki belge de temel
insan hakları olan yaşam hakkı, korunma hakkı, kişi dokunulmazlığı hakkı, din
ve vicdan hürriyeti hakkı, mülkiyet hakkı, özel hayatın gizliliği hakkı, seçme ve
seçilme hakkı vb. hakları, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler,
ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak
üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetmeksizin tüm
insanlar için garanti altına almıştır.
Başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan haklarını korumak amaçlı bu gelişmelere
rağmen son 30 yılda insanlığa karşı işlenen suçlara tanıklık ettik ve etmeye devam
ediyoruz. 1992-1995 yılları arasında Bosna Hersek’te yaşanan tarihin gördüğü
en acımasız katliamlarının birinde tüm Dünyanın gözleri önünde, Avrupa’nın
ortasında iki yüz binden fazla Boşnak katledildi. Ruanda’da 1994 yılında sekiz
yüz binden fazla Tutsi, Hutularca günlerce süren eylemlerde yine tüm Dünya
izlerken öldürüldü. Buna yakın zamanda yaşanan veya halen devam eden Suriye,
Yemen, Afganistan örnekleri de eklenebilir. İnsanoğlu her bireyin yaşam hakkını
sözleşmelerle tanısa bile bunu korumakta ve ihlal edenleri cezalandırmakta başarılı
olamamıştır. Her ne kadar Lahey’de bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi bu
suçları işleyenlerin bazılarını yargılasa da yargılananlar azınlıkta olup çoğu zaman
bu suçları işleyenler cezasız kalmaktadır.