Page 168 - Mücadele Raporu v15 SON
P. 168
Kamu Denetçiliği Kurumu
Çin'de ise salgın çok sert önlemlerle kontrol altına alınmış ve takip edil-
mektedir. En küçük bir gevşemede geri dönebileceği sinyalini vermektedir. Yeni
Zelanda ise mücadelede en başarılı örneklerden biridir. Yeni Zelanda’da yaşayan
insanların alınması gereken önlemleri öz disiplinleriyle aldıkları ve bu önlemlere
sıkıca uymaları sayesinde mücadelenin başarılı olduğunu ifade etmek gerekir.
Bu farklı ülke örnekleri ise hastalığın, mutasyona uğrayıp sürü bağışıklığıyla
yok olmadan ya da aşı bulunarak etkisiz kılınmadan ya da varlığını devam ettirse
bile tedavisi bulunmadan dünyayı tehdit etmeye devam edeceğini göstermektedir.
9.4. Türkiye ve Almanya Örneği
Tüm bu ülke örnekleri ve tecrübeleri incelendiğinde ve salgının bugüne
kadarki seyir karakteri değerlendirildiğinde; en doğru mücadele yönteminin
Türkiye ve Almanya örnekleri olduğu ortaya çıkmaktadır. Almanya'nın salgın-
la mücadelesinin, sağlık altyapısının ve sağlık işgücünün Türkiye'ye benzediği
söylenebilir. Türkiye ve Almanya bir yandan salgını bastırmaya, sindirmeye ve
asgari düzeylerde tutmaya çalışırken diğer yandan bu süreçte zaman kazanarak
toplumun krize girmeden sürü bağışıklığı kazanmasını, aşı ya da tedavi gelişti-
rilmesini beklemektedir. Bu konularda da çalışma yapmaktadırlar.
Her iki ülke arasında salgınla mücadele stratejileri açısından benzerlikler
olmakla birlikte, Türkiye’nin bazı üstünlüklerini de vurgulamak gerekir. En
başta benzer nüfus sayılarına sahip olmalarına rağmen; Türkiye’nin nüfsuna
göre ölüm oranı Almanya’nın yarısı kadardır.
Türkiye’nin hem Almanya’dan hem de diğer mücadele eden ülkelerin çoğun-
dan iki önemli farkı ve üstünlüğü söz konusudur. Birincisi Türkiye’nin sağlık alt-
yapısının çok güçlü olmasıdır. Türkiye’nin böyle bir salgınla mücadelede kullandığı
solunum cihazı sayısı, yoğun bakım yatak sayısı, tedavi malzemeleri, sağlık çalışanı
kapasitesi gibi konularda tüm Avrupa ülkelerinden önde olduğu tespit edilmiştir.
Bu gücün kaynağı ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin insana ve vatandaş-
larına bakış açısıdır. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışı en temel üstünlüğü
olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşlarına karşı sağlık, adalet,
eğitim, sağlıklı beslenme, barınma ve güvenlik gibi klasik görevlerine sadık
kalmaya devam etmesi bu salgınla müccadelede en büyük avantajı olmuştur.
168