Page 125 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 125
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Şırnak, Ağrı, İstanbul, Mardin, Van, Ankara, Hakkâri ve Adana illerinde en küçüğü
bir kaç aylık bebek, en büyüğü 18 yaşında olan en az 56 çocuğun yaralandığı ve bu
çocuklardan bazılarının uzuvlarını kaybettiği, çatışmalarda yaralanan ve hastalanan
çocukların sağlık hizmeti almakta güçlük çektiği ve anılan çocukların uzun süre
temel ihtiyaçlarını karşılayamadıkları, çatışma ortamındaki çocukların çoğunluğunun
zorunlu göçe maruz kaldığı, çocukların gözaltına alındığı, tutuklandığı ve hapis
cezasıyla karşı karşıya kaldığı” iddia edilmiştir. Aynı konu, sebep ve tarafı esas alan
söz konusu başvurular birleştirilerek inceleme ve araştırma aşamasına geçilmiştir.
Yapılan inceleme ve araştırma sonucunda Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinin ilgili kararları somut olayımıza uygulandığında, bölgede
devam eden “terör olayları” gibi “elde olmayan, zorlayıcı sebepler” dolayısıyla
öğrencilerin okuldan “geçici olarak” uzak kalmasının “meşru” kabul edilmesi
gerektiği; nitekim gerek 222 sayılı Kanun ve bu Kanuna uygun olarak kabul edilen
İlköğretim ve Ortaöğretim Yönetmelikleri gerekse de sokağa çıkma yasaklarının
hukuki dayanağı olan 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ilgili hükümleri sebebiyle
bölgede kamu düzeni ve güvenliği sağlanıncaya kadar öğrencilerin okuldan uzak
kalabileceklerinin “öngörülebilir” olduğu, kaldı ki sokağa çıkma yasakları devam
ederken ve okullar terör örgütü mensuplarınca hedef alınırken öğrencilerin ve
velilerinin okula yeniden dönmeleri yönündeki beklentilerinin “gerçekçi, makul
ve kabul edilebilir” olmayacağı; ilgili mevzuatı incelendiğinde, öğrencilerin okula
“yeniden entegrasyonunu” sağlamak için “telafi eğitimlerinin” öngörülerek “usuli
124 güvencenin” de sağlandığı; idarenin sunduğu bilgi ve belgelerden telafi eğitimlerinin
kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar dâhilinde uygulandığının anlaşıldığı, üstelik bu
eğitimlerin “sosyal, kültürel, sportif vb. faaliyetlerle zenginleştirildiği”; öğrencilere ve
ailelerine bölgede yaşanan çatışma ortamının getirdiği olumsuzluklardan sıyrılmaları,
yeniden toplumla bütünleşebilmelerinin sağlanması için “psikososyal desteğin” yanı
sıra “ekonomik açıdan da destek” sağlandığı, dolayısıyla kamu otoritesince gereken/
mümkün olan tüm çabanın gösterildiği ve tedbirlerin alındığı tespit edildiğinden,
öğrencilerin mülki amirlerce alınan sokağa çıkma yasağı kararları ve güvenlik
kuvvetleri tarafından yürütülen operasyonlar sebebiyle eğitim ve öğretimlerine ara
verilerek okuldan uzak kalmalarının “eğitim hakkından mahrum bırakma sonucunu
doğurmadığı ve izlenen meşru amaçla ölçülü bir önlem olduğu” sonucuna varılmıştır.
Öte yandan başvurucular, eğitim ve öğretime ara verilmesi uygulaması dolayısıyla
öğrencilerin müfredatı tamamlayamamaları sebebiyle karşı karşıya kalabilecekleri
sorunlara dair somut, makul ve kabul edilebilir bir iddia ileri sürmedikleri gibi,
AİHM’nin de alternatif eğitimin tüm müfredatı içerecek şekilde kapsamlı olmasının
beklenemeyeceği yönündeki kabulü karşısında, eğitim ve öğretim faaliyetinin
YILLIK RAPOR 2016