Page 24 - icra yoluyla çocuk teslimi nafaka özel raporu v09 pdf baskıya
P. 24

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU





               Öte yandan, devletin nafaka alacaklısının çalışıp çalışmadığını takip et-
               memesinin nafaka alacaklılarını kayıt dışı çalışmaya sevk ettiği, mevcut
               durumda mahkemelerdeki iş yükünün alacaklının gelir durumunu doğru
               tespitine izin vermediği, ancak alacaklının borçlu tarafından takip edilme-
               sinin de kişisel haklara saldırı olacağı ifade edilmektedir. Bu sorumluluğun
               devlette olması, alacaklının çalıştığının tespiti halinde nafakanın otomatik
               kesilmesi talep edilmektedir.

               Yoksulluk nafakası uygulamasında bir diğer eleştiri “yoksulluğa düşme”
               noktasında yapılmaktadır. Ülkemizde genellikle boşanma durumunda ka-
               dınların yoksulluğa düşeceği yargısının hakim olduğu, erkeğin mali duru-
               munun ve varsa boşanma sonrasında kurduğu hayatındaki ihtiyaçlarının
               dikkate alınmadığı, kadınların beyanları esas alınarak cinsiyet temelli ka-
               rarlar verildiği iddia edilmektedir. Boşanma yüzünden kadının yoksulluğa
               düştüğü gerçekten kabul ediliyorsa, nafaka borçlusunun ölümü halinde
               kesilen nafaka tutarının devlet eliyle ödenmeye devam edilmesi gerekti-
               ği, kadını güçsüz kabul eden bu önyargının külfetinin erkeklere yüklen-
               diği; ancak nafaka yüzünden yoksulluğa düşen erkeğin ve kurduğu yeni
               ailesindeki kadın ve çocukların mağduriyetlerinin göz ardı edildiği iddia
               edilmektedir. Kadının yeterli eğitim alamamasının ve çalışamamasının
               sorumluluğunun eski eşe değil kök ailesine ve devlete ait olduğu belir-
               tilmektedir. Boşanma sonrasında kadınların çalışmaya, evlenmeye, bunlar
               mümkün olamıyorsa kendi kök ailesi tarafından ya da son kertede devlet
               tarafından  bakımının üstlenilmesine  yönelik politikalar  üretilmesi talep
               edilmektedir.

               Nafakasını ödeyemeyen kişiye tazyik hapsi uygulanması ayrı bir eleştiri
               unsurudur. Hapis dönemi içinde oluşan yeni nafakaların da borçlu tarafın-
               dan ödenmesinin beklendiği, bunun yeterli geliri olmadığı için nafakasını
               ödeyemeyen borçluyu daha da fakirleştirdiği, uygulamanın kısır döngüye
               sebebiyet verdiği ifade edilmektedir.

               Nafaka alan kişinin tekrar evlenmediği, nafaka borçlusunun da bu şartlar
               altında tekrar evlenemediği dikkate getirilerek bunun aile kurumuna zarar
               verdiği iddia edilmektedir. Nafaka yükümlülerinin boşandıklarında evlilik
               içinde olduklarından daha ağır bir yük altına girebildikleri, bunun hakka-



            24   ARALIK 2019
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29