Page 29 - egitim-ve-ogretim-hakki-2
P. 29

uzmanlığı eğitici belgesi alabileceği yönünde beklenti oluştuğu, Kuru-
            mumuza yapılan şikayet başvurularından anlaşılmaktadır.
               52.  Yönetmeliğin  değişmeden  önceki  hali  ile  karşılaştırıldığında
            oluşturulan yeni metnin lafzından; iş güvenliği uzmanlığı için öğretim
            üyesi olma şartının gerekmediğinin anlaşıldığı, öte yandan yönetme-
            liğin 31 inci maddesindeki “Bakanlıkça ilan edilen eğitim programlarına
            uygun alanlarda üniversitelerde ders vermiş olanlar “ ifadesinin; üniver-
            sitelerde ders verme olgusunu ön plana çıkararak eğitici belgesi almak
            için öğretim üyeliğine gerek olmadığı algısını güçlendirdiği kanaatine
            varılmıştır.
               53. 5437 sayılı YÖK kanunun tanımlar başlıklı 3 üncü maddesinin
            “ı” bendinde; “öğretim elemanlarının”; yükseköğretim kurumlarında
            görevli öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim
            yardımcılardan oluştuğu ifade edilmiştir. Aynı maddenin “m” bendin-
            de öğretim üyelerinin;  “yükseköğretim kurumlarında görevli profesör,
            doçent ve yardımcı doçentlerden” oluştuğu belirtilmiştir. Öğretim gö-
            revlilerinin kimler olduğu ise yine aynı maddenin “n” bendinde; “ders
            vermek ve uygulama yaptırmakla yükümlü öğretim elemanı” şeklinde ta-
            nımlanmıştır.
               54. 4721 sayılı Medeni Kanunun ilk maddesinde; “kanunun, sözüyle
            ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanacağına” hükmedilmiştir. Di-
            ğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 1957/14
            esas ve 1956/6 sayılı kararında; “kanun hükümlerinin, sadece Kanun’un
            lafzına göre değil, hem lafzına ve hem de ruhuna göre yorumlanması ve
            Kanun’un lafzına dayanılarak konulmuş maksatlarına aykırı sonuçlara va-
            rılmasına meydan bırakılmaması gerektiğine” vurgu yapılmıştır.

               55. Anayasa Mahkemesinin 2012/93 esas ve 2013/8 sayılı kararın-
            da; “Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin, temel ilkelerin-
            den birisinin de “belirlilik” olduğu, bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem
            kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer
            vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması gerektiği, bu
            nedenle de belirlilik ilkesinin, bireylerin hukuksal güvenliğinin sağlanması
            bakımından önem arz ettiği” ifade edilmiştir.
               56. Şikâyet konusu hakkında tarafına iş güvenliği uzmanlığı eği-
            tici belgesi verilmesi istemiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
            aleyhine  Ankara  13.  İdare  Mahkemesinde  açılan  bir  davanın,  ilgili



            24   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34