Page 238 - geri itme ozel raporu son
P. 238
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
Muhammed daha sonra penceresiz bir minibüse zorla bindirilerek karakola götürüldüklerini, İçinde bulundukları otobüse ateş edilmesiyle kaza geçiren ve kaza sonucu
karakolda cep telefonlarının ve hatta kıyafetlerinin alıkonduğunu, anlamadıkları bir dilde ha- aralarından 12 ve 63 yaşındaki iki kişinin vefat ettiğini söyleyen, yaralı
karete maruz kaldıklarını, 80 kişiyle beraber nezarette tutulduklarını, yemek ve su verilmedi- halde bulunan 22 mülteci ve göçmen: 27
ğini, Yunanistan askerlerine eşine ne olduğunu sormaya çalıştığını, ancak askerlerin kendisine
herhangi bir cevap vermediğini, dört ya da beş saat bir süreyle alıkonulduktan sonra yan- Jandarma ekiplerince 20/10/2019 tarihinde Kadıdondurma Köyü yakınlarında yaralı halde bu-
larında bulunan varlıklarına el konularak, kendisinin ve çocuklarının elbiseleri kendilerinden lunan Afganistan, Pakistan ve Sri Lanka uyruklu 22 mülteci ve göçmen Edirne ve ilçelerindeki
alındıktan sonra tekrar nehre götürüldüklerini, diğerleriyle birlikte kendilerini Türkiye tarafına hastanelere kaldırılmıştır.
geri götürecek bir sandala bindirildiklerini belirtmiştir.
13 Mart’ta Yunanistan’ın Orestiada (Kumçiftliği) Sınır Polisi’ne Nadera’nın kayıp olduğu bilgisi
verilmiş, Yunan polisinin 16 Mart’ta gönderdiği cevapta gözaltı kayıtlarında böyle bir kişinin
olmadığı ve Dedeağaç Emniyet Müdürlüğü ile irtibat kurmaları gerektiği iletilmiş, aynı gün
Dedeağaç polisine sorulan sorulara 18 Mart’ta aynı içerikteki cevapla birlikte civarda kadın
cesedinin bulunmadığının iletildiği anlaşılmıştır.
Ailenin, 30 Mart’ta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Nadera’nın Meriç Nehri’nde
aranması ve konuya ilişkin etkili soruşturma yürütülmesi için tedbir talepli başvurusuna, Yu-
nan hükümeti tarafından 7 Nisan’da verilmiş olan yanıtta, Nadera’ya ilişkin gözaltı kaydına
ya da yapılan araştırmalarda kadın cesedine ulaşamadıkları savunması yapıldığı anlaşılmıştır.
En son su üzerinde hareketsiz bedenini gören ailesi, Nadera hakkında yapmış olduğu bütün
başvurulardan aldığı yetersiz ve olumsuz cevaplarla en azından cansız bedeninin nerede ol-
duğuna ilişkin haber alma ümidini taşımaktadır.
Muhammed, Edirne’den İstanbul’a vardıklarında Yunanistan Konsolosluğu’na gittiklerini, ço-
cuklarının konsolosluk önünde çaresizce annelerini istediklerini anlatmıştır:
“Çocuklarım Yunan konsolosluğunda, ‘Annemizi kaybettik. Nerede olduğunu bilmiyor,
öğrenmek istiyoruz’ dedi. Gitmemizi istediklerinde, ‘Gitmiyoruz, annemizi istiyoruz. An-
nemizi vurduğunuz gibi bizi de vurun’ dediler. Çocuklarla ne yapacağımı bilmiyorum. Her şey
annelerini hatırlatıyor. Psikolojileri iyi değil. Suriye’ye gitsem de orada savaş… Biz eşimden umudu
kesmedik. Bir haber alsak, ölmüş mü kalmış mı… Bir haber alabilsek, çok iyi olur.”
Uzunköprü Devlet Hastanesi’nde tedavi edilen Afgan Abdülvahap Nasari (17), Yunanistan’a
geçtikten sonra Yunan polisinin otobüsü durdurmak istediğini aşağıdaki şekilde anlatmıştır.
“Otobüs durmayınca Yunan polisi ateş etti sonra kaza yaptık. Daha sonra yaralı şekilde
bizi bota bindirip Meriç Nehri’nden geri gönderdiler. Sonra bizi jandarma buldu. Hastane-
lere getirdi. 12 ve 63 yaşındaki iki kişi kazada öldü. Yola 45 kişi çıkmıştık. Sırbistan’a kadar
anlaşmıştık oradan da Almanya’ya gidecektik.”
27 Edirne Valiliği kayıtları. Ayrıca bkz. https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/yunanistanin-yarali-duzensiz-gocmenleri-zorla-turkiyeye-gon-
derdigi-iddiasi/1619903, Erişim Tarihi: 26/01/2022.
236