Page 282 - geri itme ozel raporu son
P. 282
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
götürdüğünü anlattı. Orada da “askerler ya da komandolar” gruptakilerin üzerlerini arayarak,
içlerinden bazılarını da dövdü.
Ömer, “minibüsün kapısını açtıktan sonra bizi zorla dışarıya attılar… Hepimizi, sanki
insan değilmişiz gibi, teker teker yere fırlattılar. Bunu herkese, kadınlara ve çocukla-
ra bile, yaptılar. Dertleri bizi aramak değil, canımızı yakmaktı” dedikten sonra şunları
ekledi:
“Üstümüzü aradıkları sırada içimizden bazılarına tokat da attılar… Benim de üstümü
aradıkları sırada tokat atarak tekmelediler ve karnıma da yumrukla vurdular. Yine o
sırada vücuduna dokunmak istedikleri için üzerinin aranmasına karşı çıkan bir kadına
da tokat attıklarını gördüm. Kadınların tamamının her yerini aradılar. Kadınları ararken
üstlerini çıkarmalarını söylemediler ama itiraz etmelerine rağmen kaba üst aramasını
çıplak elle [yani sıvazlama ve yoklama yoluyla] yaptılar. Kadınların üstünün bir erkek
tarafından aranması gerçekten de aşağılayıcıydı. Adamın birine iç çamaşırları da dâhil
olmak üzere tamamen soyunmasını söylediler. Bacaklarının arasında bir şeyler sakladı-
ğını düşündükleri için de adama çömelip kalkmasını söylediler. Bunlar olurken kadın ve
çocukların orada olması da umurlarında değildi.”
Erkekler tarafından kıyafetlerinin altından aranan, cinsel tacize uğrayan ve
çıplak bırakılan erkeklerin nehre atıldığına şahit olan 37 yaşındaki Filistinli
kadın Lila: 72
Gazze’den gelen ve Kasım 2020’de geri itilen 37 yaşındaki Filistinli bir kadın olan Lila, geri itil-
diği sırada nehirde tanıklık ettiği bir olayı şu şekilde aktardı: “Bizi bota bindirmeden önce herkesi
bir kez daha aradılar. Sanırım paramız var mı yok mu diye bakıyorlardı… Bottaki adamın birinde
bir cep telefonu buldular ve çok feci bir şekilde dövdüler. Tekmeleyip, sopalarla dövüyor-
lardı. Daha sonra bu adamı çırılçıplak kalacak şekilde soyunmaya zorladılar. Üzerinde iç
çamaşırı bile kalmamıştı.”
Gruptakiler daha küçük gruplar halinde nehirden Türkiye tarafa geçmeye zorlandıklarında ise
sözü edilen bu kişi aralarında yoktu: “İçimizden bazı kişiler o adamın yardımımıza ihtiyaç duya-
bileceği için bekleyelim dedi. O adamın adım atacak hali yoktu, üzerinde de hiçbir şey yoktu.
Bulunduğumuz gruptaki üç kişi nehrin kıyısında onu beklediler, ama askerler daha sonra
onu nehre atınca, suya girip onu çıkarmak zorunda kaldılar.”
“Onlar [yani “komandolar”] kadınları, elbiselerinin altından mahrem yerlerine dokuna-
rak aradılar. […] Aslında kelimenin tam anlamıyla cinsel tacize uğradığımızı hissediyor-
duk, ama elimizden de bir şey gelmiyordu. […] Cezaevi gibi olan yerde arama yapılması için
en azından kadın askerleri getiriyorlardı, ama burada her şeyi erkek askerler yaptı. […] Bizi
aramakla kalmayıp, mahrem yerlerimize de dokundular… Askerler kadınları bu şekilde
ararken hiç kimse ne bir ses edebildi ne de başını kaldırabildi… Bir asker kadınlardan biri-
72 Uluslararası Af Örgütü tarafından 2021 yılında yayınlanmış olan “Yunanistan: Şiddet, Yalanlar Ve Geri İtmeler - Avrupa Sınırlarında Göç-
men Ve Mültecilere hâlâ Güvenlik Ve Sığınma Hakkı Sağlanmıyor” başlıklı raporda yer alan mülakat için bkz. https://www.amnesty.
org.tr/public/uploads/files/Rapor/GREECE-VIOLENCE%20LIES%20AND%20PUSHBACKS_EUR25-4307-2021_TR.pdf, Erişim Tarihi:
27/01/2022.
280