Page 102 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı
P. 102
Çocuklarla ilgili anlatılmadı, burada sabrınıza sığınarak, hemen istis-
mar da etmek istemiyorum bu hakkımı. Öneriler var, etkili bir çocuk
hakları eğitimi için çocuk haklarına yönelik geliştirilen çalışmalar yal-
nızca öğrencileri değil, okul yöneticileri, öğretmenleri, velileri kapsaya-
cak şekilde planlanmalıdır.
İkincisi; fırsat eşitliğine dayalı eğitim anlayışının geliştirilmesi, kamu
harcamaları kapsamında eğitim bütçelerine daha fazla pay ayrılmalıdır.
Ben bir çobanın oğluyum. Çok net söylüyorum, dokuz kardeştik, aslen
Şanlıurfalıyım, kemiğim, etim, devletin nohut ve makarnasında, yatılı
bölgede okudum ben. İlkokulum yatılı, ortaokulum yatılı, lisem yatılıydı.
Bizi yatılı bölgeye aldıkları zaman, o dönemdeki müfredat şuydu. Bir
erkek, bir kız çocuk alınırdı. Sadece erkeği de kaydetmiyorlardı, sade kız
çocuğu da kaydetmiyorlardı. Toplum ilerleyecekse, at başı olarak birlik-
te ilerlemesi lazım.
Bu o dönemde yatılı bölgelere bizi aldıkları zaman, o ortaokuldan sonra
kız arkadaşlarımızın çoğunu anne babaları göndermedi, evlendirdiler,
vesaire oldu, biz devam ettik tabii ki. Ne oldu şimdi, dört artı, dörtten
sonra o bizim yatılı bölge okullarımızın hepsini kapattılar. Fırsat eşitli-
ği eğitimdeki fırsat eşitliği, benim gibi çobanın oğlu nerede okuyacak?
Taşımalı eğitimle mi, hikâye. O yatılı bölgelerin hepsini kapattılar, niye
kapattılar? O dönemde çözüm süreci nedeniyle, efendim HDP dedi ki,
asimilasyon oluyor, bu asimilasyon nedeniyle biz ilkokul kısmını kapa-
talım, ortaokul kısmı kalsın. Peki, arkadaş benim o coğrafyada dünyaya
gelmek, benim seçme özgürlüğüm yoktu ki, benim anne baba seçme
özgürlüğüm yoktu ki. Geliyorum sabah okulda Türkçe, akşam gidiyorum
evde anne babayla Kürtçe konuşuyorum.
Peki, yatılı bölgeler ne yapıyordu? Bu eğitimdeki fırsat eşitliğini kapatı-
yordu Değerli Başkanım. Maalesef, yani değerli hocam anlattı burada,
arkadaşlarımız da anlattı. Yasalar iyi, doğru uygulama ne arkadaş, uy-
gulamada aynısını görüyor muyuz? İstanbul Sözleşmesinden bahsedil-
di, verilerden bahsedildi, verilerde verilmedi mi? Peki biz niçin o İstan-
bul Sözleşmesine dayalı olarak raporları vermiyoruz? Raporlar varsa,
ben görmek istiyorum. Raporları biz bulamıyoruz, bu raporlar niye gizli
tutuluyor, eğer vermiyorsa veya veremedim. Bildiğim kadarıyla bugü-
ne kadar rapor verilmedi. Yani görmek istiyoruz, ama bize ulaşılamıyor.
Size verdi mi, kendileri verdi mi acaba? Yani bunu bakanlık mümkün
olduğunca bizlere ulaştırılmasını istiyoruz.
ÇALIŞTAY RAPORU 2018 101