Page 99 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı
P. 99

ancak bu kadar kangren bir duruma dönüşmemiş olacaktı ve bu sorunu
              halletmiş olabilirdik. Ama neden kaynaklandı? Burada şiddet denilince
              herkes herhalde tekme tokat vesaire dile getirildiği şeklinde bir terakki
              oldu. Burada ekonomik şiddet var, psikolojik şiddet var, cinsel şiddet
              var, fiziki şiddet var. Bunlara baktığımız zaman, bunlar içerisinde medya
              denildi.

              Siyasetçilerin kullandıkları dil üslup, şiddetten kimse bahsetmedi. Yani
              esas toplumda zaten en büyük kanayan yaraların başından birisi de De-
              ğerli Başkanım; siyasetçilerin kullandıkları dil ve üslup Bunların daha
              sevgi, daha şefkat dilini kullanması gerekirken, yukarıdaki liderler şid-
              det dilini kullanırsa, tabanda da aynı şekilde halk aynısını kullanıyor.
              Maalesef, öncelikle bu konferanstan, bu toplantıdan siyasetçi arkadaş-
              larımızı da kendi nasiplerini almalarını ve bundan pay almalarını diliyo-
              rum.
              Şimdi, ne yapılıyor? Nafakadan bahsedildi, ya biz kadını veya çocuğu
              veya insanımızı kocaya, eşe niye muhtaç ediyoruz, sebep ne? Bunu ye-
              rine getirecek olan kurumlar yok mu, var. Danimarka, İsveç örneği var.
              Gayet rahat, ayrılan eşler nafaka vermiyor. Benim vatandaşım fakru za-
              ruret haline düşüyorsa, ben bu vatandaşımın sosyal devlet olma ilkesi
              nedeniyle geçinecek şekilde ekonomik koşullarını ben sağlarım diyor.
              Çoğunun da geçim kaynağını veriyor devlet. Kadının da erkeğin de ve-
              riyor ve bu şekilde nafaka sorunuyla ilgili bir derdi kalmıyor. Biz hâlâ
              uğraşıyoruz, efendim nafakayı eş verirse, evdekiler cezaevine girecek,
              eşler nafaka veremeyecek, biz buna tekrar yine eskisi gibi para cezasına
              mı çevirelim, yoksa hapis cezası mı kalsın, biz bunları tartışıyoruz veya
              geliri yok, zaten ekonomik sıkıntıda.
              Yani bu anlamda devletin, Anayasamızın işte 5. Maddesinde “vatandaşın
              önündeki ekonomik, maddi ve manevi tüm engelleri kaldırılmalı, onun
              gelişimiyle ilgili tüm imkânları sağlaması gerekir” diyor. Buna uygun
              bir mahiyette, devletin objektif anlamda 2. Maddesinde “Türkiye Cum-
              huriyeti Devleti Bir Sosyal Hukuk Devletidir” ibaresinin gereğini yerine
              getirirse, bu nafaka sorununun hepsini halletmiş oluruz. Çünkü dün
              yaptığını yapmış durumda. Bu açıdan, bunu bir engel olarak görmemek
              lazım. Devlet bunu yapıyorsa, bunu ne yapar? Efendim, bu diyeceksiniz
              ki, olabilir çünkü, ombudsmanımız da iyi bir hukukçu. Anayasanın 65.
              Maddesi uyarınca, işte devletin olanak ve imkânları denilebilir. Bunun
              da çözüm yolu var, onun da çözüm yolu şu: Siz devlet olarak nasıl ki
              kamu görevlilerine karşı vatandaş onun haksız fiilinden dolayı tazminat



                 98  T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104