Page 152 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı

dın Erkek Eşitliği Komisyonunun sonradan ismine “fırsat” eklendi, KE-
FEK’in kurulmasına çok önem veren bir sivil toplum kuruluşudur.
Bugün sabahki konuşmadan sonra, oturumdan sonra Sayın Rabiye Se-
zer’e dedim ki biz en azından sizinle beş kere randevu almak için, -keşke
kendisi de olsaydı- bu dönem mücadele ettik. Ama çeşitli nedenlerden
dolayı bir türlü yan yana gelemedik, bir keresinde randevu verildi, sonra
tabii ki olabilir, kurumların iş yükleri çok yoğun. İptal oldu, ama bugün
özellikle buraya, bu konuyu bir daha da hatırlatmak vesilesi olsun diye
de katılmak istedim.

Ayşe Hocamızın sorduğu, “kurumlar kuruluşlar, STK’lar birbiriyle ko-
ordineli çalışıyor mu?” sorusuna aslında benim cevabım böyle bir pa-
rantez içinde oldu. Sivil toplum kuruluşları bu toplumun çok önemli di-
namikleri, tabii ki karar vericiler var, karar yapıcılar var. Ama kadınlar
adına söz söyleyen, dezavantajlı gruplar adına da söz söyleyen, toplu-
mun diğer yüzde 50’si erkekler olunca, biraz eşitsizlik oluyor, öyle değil
mi? Kadınların farklı ihtiyaçları var.

Değerli Hazirun; Birleşmiş Milletlerin yanlış hatırlamıyorsam, Afrika’da
yapmış olduğu bir çalışma var. Yıllar öncesinden Afrika’daki çok işte
medeniyetten uzak, her türlü olanaklardan uzak bir köye su getirmek
için bir çalışma yapıyorlar ve borular döşeniyor o köye. Hummalı çalış-
maların sonunda ve amaç nedir, oradaki insanların daha medeni koşul-
lara, daha ne derler, suya ulaşımına rahatlıkla elde etmelerine yönelik
bir çalışma buradaki amaç.
Su boruları döşeniyor, evlere su veriliyor, harika değil mi? Üç gün, beş
gün geçiyor. Bir gün bir bakıyorlar ki, sabah kalktıklarında bütün o dö-
şenen su borularının hepsi kırılmış, korkunç bir hayal kırıklığı. Bunu
kim yapabilir, başlıyorlar araştırmaya. Fail kim çıkıyor bilin bakalım?
Kadınlar, neden? Çünkü evet, suya erişmek kadınlar için çok önemli bir
ihtiyaç, ama başka bir ihtiyaçları daha varmış o kadınların, bunu erkek-
ler fark edememiş. O kadınların en önemli sosyalleşme alanları çeşme
başlarıymış ve evin içinde kalakalmışlar o kadınlar, borularla su getiril-
diğinde.

Kadın erkek eşitliği konusu ele alındığında; daha doğrusu “toplumsal
cinsiyet eşitliği anlamında” baktığımız zaman, her iki cinsin de çok farklı
ihtiyaçları olduğunu ve bunları değerlendirmek gerektiğini unutmama-
mız gerekiyor. Bu yönden bakarsak, yıl 1934 kadınlara seçme ve seçilme

ÇALIŞTAY RAPORU 2018 151