Page 157 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı
P. 157
Acaba diyorum mesela şiddet cinsiyeti nedeniyle şiddet veya çocuk kim-
dir gibi konular zaten tanımı yapılmış. Yani çocuk her seferinde 18 yaş altı
çocuktur desek ayıp olur. İkincisi, siz galiba dile getirdiniz. Niye kız-kadın
demiyoruz, hepsi kadın mı? Gene ben hekim kimliğimle konuşuyorum. Bizi
yaratan bir tür insan yaratmış, iki cinsiyet yaratmış. Biri kadın, biri erkek,
bay bayan biz kabul etmeyiz. Hitap ederken söyleyebilirsiniz, ama benim tıp
öğrencileri ya da mezunları benim eğittiğim grup bana işte bir bayan geldi
hocam dediklerinde yandı, çünkü gelen kadın.
Ama öyle bir değer yüklemişiz ki, işte Diyanetten olan arkadaşımız dedi ki
“biz bunları ‘Mahremiyet’ başlığı altında” yani ben eğitim yaparken, vallahi
kondomu da aynı açıklıkla anlatıyorum, ne bileyim kadının doğumunu da
aynı karşımdaki hangi cinsiyet olursa olsun, bunlar yani farklı bir şey değil.
Biz aklımızda kadını başka bir kalıba koymaya çalışmayalım. Bir de erkek
şiddetinden, hani “erkekleri niye ele almıyorsunuz?” gibi çok söylendi. Baş-
ka arkadaşlar da, biz ele alıyoruz. Yani bu işle uğraşanlar erkek çocuk ola-
rak, bir kere şiddet uygulayan erkeğe ben hep çocukluğunda demek ki bu
da şiddet görmüş ya da gözlemlemiş. Çünkü şiddet öğrenilir, uygulanan bir
olay.
Çok güzel dile getirildi. Öyle bir yetiştiriyoruz ki, çocuğu yani aslan oğlum,
sen falan diye, o da zaten öyle yetişiyor, sonra şaşırıyor. Niye boşandığı, gene
ben hukukçu değilim, boşandığı karısını gidiyor öldürüyor? Çünkü o onun
malıydı. Bizim Hacı Bektaşi Veli’nin çok güzel bir lafı var. Ben bir yerde oku-
dum, hep de kullanıyorum. Geliyor, yanında bir kadın var. Diyorlar ki, işte
nasıl hitap ediyorlarsa, “Eşiniz mi, hayır eşitim” diyor.
İşte herhalde böyle bir eşitlikçi bakış açılarına bizim ihtiyacımız var. “Kod-
lar” lafıyla ben bitireceğim. Kodlardan bahsedildi, yani böyle psikolojik zih-
nimizde bazı kodlarımız vardır. Ama bir de genetik kodlar denildi, genetik
değer, genetik kod olmaz. O kısmı ben iyi bilirim, mümkün değil. Genetik
işte diyabet genetikle geçer, başka bir şey genetikle geçer; ama öyle şiddet-
le ilgili, herhangi bir şey kodla geçmiyor.
En son konuşmacı arkadaşımızı, hani öbürleri gerçekten çok güzeldi. STK
çok önemli, Türkiye’de anne ölümleri bugün bu kadar azaldıysa, o STK’ların
devlete duyarlı bir konu, daha doğrusu böyle sakıncalı görünen bir konu ol-
duğu için, kadının doğurganlığını telaffuz edemediği dönemde Türkiye Aile
Planlaması Derneğinin savunuculuğuyla yasa çıktı, 557 Sayılı Yasa. O yasay-
la peşinden diğer yasa çıktı.
Bugün anne ölümleri, bütün düşüğe bağlı anne ölümleri, bütün ölümlerin
içinde yüzde 53’ten 2’ye düştü. Dolayısıyla, ilk tetiği çeken bir STK’ydı. Sonra
STK’ların konuyla ilgili savunuculuğu devam etti. Dolayısıyla, STK’lar çok
156 T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU