Page 32 - Kadın ve Çocuk Çalıştayı
P. 32

karşı şiddetin toplumumuzun ve dinimizin yüksek değerleriyle bağdaş-
            madığını, hem de bir insan hakkı ihlali olduğunu, insanların zihinleri-
            ne küçük yaştan itibaren yerleştirmeliyiz. Kanunlarımızın kadına karşı
            şiddeti suç sayması, şiddet uygulayanları cezalandırması ne yazık ki bu
            konularda yeterli değildir.

            Zihinlerdeki şiddeti teşvik eden, hoşgörünün, klişe ve kalıpların da de-
            ğiştirilmesi, yıkılması gerekmektedir. Bu ana ilkeler etrafında kadınla-
            ra ve çocuklara karşı şiddetle mücadelede mekanizmanın eksikliğine
            baktığımızda, ŞÖNİM’lerin sayısının hızlıca artırıldığını Bakanlığımız
            tarafından takip etmekteyiz ve burada ŞÖNİM’lerin illerden illere farklı
            olarak uygulamaların da olabileceğinin öneminin altını çizmek istiyoruz.

            6284 Nolu Kanun kapsamında ise önleyici koruyucu tedbirler kadar
            mülkü amirler, kolluk amirleri, hakimler ve savcılar sürekli dönüşümlü
            olarak eğitimlere tabi tutulması gerektiğini buradan ifade etmek istiyo-
            rum. Önleyici tedbirlere ağırlık verilmeli. Şiddetin hiç ortaya çıkmaması
            için ilk okullardan başlamak üzere, küçük yaştan itibaren çocuklara ka-
            dın erkek fırsat eşitliği ve kadına karşı her türlü şiddetin yanlış olduğu
            hususu öğretilmelidir.
            Kanunla çeşitli kamu kurumlarına da görev verilmiştir. Her kurum
            üstüne düşen yükümlülükleri gerekli altyapıyı, insan kaynağını, iç
            prosedürlerini oluşturmalıdır. Kadına karşı şiddetle ilgili soruştur-
            malarda ikincil mağduriyetlerin ortaya çıkmaması, masum insanla-
            rın gereksiz yere ailelerinden uzaklaştırılmaması için hazırlık çalış-
            malarının sağlıklı ve titiz bir şekilde yürütülmesi çok önemlidir. Eğer
            yetki ve sorumluluk anlamında karmaşa olursa, bürokratik işlemler
            hızlandırılamazsa, şiddet mağdurlarının mağduriyetleri daha da ar-
            tabilecek, ikincil mağduriyetler de oluşabilecektir. Hatta bu durum-
            ların şiddet mağdurlarının kamu kurumlarına başvurmaktan caydı-
            rabileceğini unutmamalıyız.

            Kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi noktasında tüm kurumla-
            rımızla yürütülen faaliyetlerin daha etkin biçimde yönetilmesini teminen,
            personel sayısının, niteliğinin artırılması da ayrıca bir önem arz etmekte-
            dir. Kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda sadece merkezi yönetim
            kapsamında kamu kurumlarının değil, üniversiteler ve yerel yönetimler
            de şiddeti önleyecek çalışmalara devam etmelidir. İlgili sivil toplum ku-
            ruluşlarının da konuya katkılarının artırılarak, devamının sağlanması ge-
            rekmektedir.




                                                        ÇALIŞTAY RAPORU 2018  31
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37