Page 8 - Karabağ Raporu
P. 8

6    Karabağ İnsan Hakları İnceleme Raporu



             evlerin ve kamu binalarının enkazlarını, zarar gören ibadet yerlerini üzülerek
             görmüş, aile fertlerini kaybeden sivillerle mülakatlar gerçekleştirmiştik. Akabinde
             ise edindiğimiz gözlem ve tespitlerimizi bir rapor haline getirip yayınlamıştık.


             Bu süreçte, 44 Gün Savaşı olarak da anılan II.Karabağ Savaşının Rusya, Azerbaycan
             ve Ermenistan arasında 10 Kasım 2020’de imzalanan üçlü bildiri ile sona ermesi
             ve çatışmalar sonucunda 290 civarında yerleşim yerinin Ermenistan’ın işgalinden
             kurtarılması daha fazla masum insanın hayatını kaybetmemesi, evini terk etmek
             zorunda kalan kişilerin evlerine geri dönme imkanlarının doğması açısından
             memnuniyet verici bir gelişme olmuştur.

             Hiç şüphe yoktur ki hiçbir savaşın kazananı yoktur. Bugünlerde de ne yazık ki
             Rusya Federasyonu’nun saldırıları sonucunda Ukrayna’da yaşanan insan hakları
             ihlallerine şahit oluyoruz. Saldırılarda kadın, çocuk, yaşlı dâhil sivillerin hayatlarını
             kaybettiği, milyonlarca kişinin güvenli bölge aramak amacıyla evini terk edip komşu
             ülkelere sığındığını üzülerek izliyoruz. Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını
             haksız yere işgal etmesi sonucu benzer şekilde masum siviller hayatlarını kaybetmiş,
             yüzbinlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Son olarak yaşanan ve 44
             gün süren savaş süresince de Ermenistan tarafından sivil yerleşim yerleri hedef
             alınmış; saldırılar sonucunda kadın ve çocuklar, hatta bebekler dâhil onlarca sivil

             hayatını kaybetmiştir. Savaşın sona ermesi ve Azerbaycan topraklarının işgalden
             kurtulması ile birlikte Azerbaycan Ombudsmanı Sayın Sabina Aliyeva, İİTOB
             Yönetim Kurulu Üyelerini Azerbaycan’a bir kez daha davet etmiştir. Bu sefer İİTOB
             heyeti olarak gerçekleştirdiğimiz çalışma ziyaretimizde, işgalden kurtarılan Şuşa,
             Fuzuli ve Ağdam şehirleri ile 44 gün boyunca saldırı altında kalan sivil yerleşim
             yeri olan Terter ilinde incelemelerde bulunduk. Yaptığımız incelemelerde sadece
             bir millete ait olarak değerlendirilmemesi gereken; aksine tüm dünya mirasına ait
             görülerek korunması gereken tarihi eserlerin, müzelerin, camilerin işgal süresince
             kullanılamayacak hale gelecek kadar zarar gördüğü, mezarların kasten tahrip
             edildiği, bitki örtüsünün bile ortadan kalktığı, evlerini terk etmek zorunda kalan
             kişilerin evlerinin sadece duvarlarının bir kısmının kaldığı hususlarını üzülerek
             müşahede ettik. Terter’de şehir meydanındaki ağaçta yer alan onlarca şarapnel
             izini, şehir içindeki üzerine füze düşen evin enkazını ise en temel insan hakkı olan
             yaşam hakkına saldırının, uluslararası insancıl hukuk ilkelerinin ihlalinin utanç
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13