Page 278 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 278
bir eksiklik olarak görüp çalışmalarımızda bir aksaklık olarak, bahane olarak ileri sür-
müyoruz. Evet, resen inceleme yetkisini arzu ediyoruz. Bununla ilgili talebimiz de var.
Olsa çok iyi olur çünkü bazen basın ve yayın organlarında öyle haberler görüyoruz
ki tam bizim konumuz ama giremiyoruz o alana. Şimdi, bu sefer ne yapıyoruz bili-
yor musunuz? Bizim meşhur birkaç tane olayımız var yani kamuoyuna çok yansıyan.
Örneğin, ÖSYM konusu. ÖSYM konusunda yürek burkan o görüntüler televizyonlara
yansıyıp gazeteler yazınca ben basın müşaviri arkadaşımıza dedim ki: Ya şu öğren-
cileri bulun da onlarla görüşün. Şimdi resen inceleme imkânımız yok ama böyle bir
yol hani netice itibarıyla insanlara yardım etmek değil mi bu? İmzasını verirse alırız
şikâyetini. Bizim ona rehberlik yapmamız, yardımcı olmamız, illa şikâyet dilekçesinin
bize intikaliyle olmuyor. Basında okuduğumuz sıkıntılı bir haber… En son, mesela, bir
kızımız, yavrumuz, KPSS’den birinci olmuş, bilmem falan mülakata girdim, elendim…
Dün basın danışmanı arkadaşa dedim: “Hani bu haberleri bir derleyin toparlayın da
önce bu mülakata girdiği kurumlarla görüşelim. Mesele nedir, ondan sonra o kızımıza
ulaşın.” Hani bu kanunu arkadan dolanmak değil. Bu, halkın avukatlığının bir parçası.
Bunun yanında, böyle çok yoğun olan konular oluyor. Bizim bunlarla ilgili şikâyet gelse
de gelmese de ileride gelme ihtimali olan konularda rapor hazırlama imkânımız var
çünkü kanunda rapor yazma imkânı ve sorumluluğu bize yüklenmiş. Bunları yapıyoruz
ama resen inceleme imkânı verilse daha iyi olur. Tek çatı… Cumhurbaşkanlığı hükû-
met sistemine geçilirken biz bunu dillendirdik, söyledik de ama çok ısrarcı olmadık.
Şundan dolayı: Kamu Denetçiliği Kurumunun geçen yıl ivmesi daha da yükseldi. Sanki
böyle söyleyince bazı arkadaşlar “Ya, işte falan kurum da Kamu Denetçiliği Kurumu
çatısı altına gelsin, filan kurum da…” Şimdi, bunu, doğrusu, söyledik ama aşırı de-
recede dillendirmedik ama karar verici arkadaşların gündemine bu gitti. Dünyanın
birçok yerinde Kamu Denetçiliği Kurumu yani dünyadaki yaygın adıyla ombudsmanlık
aynı zamanda insan hakları görevi de görüyor. Ama Türkiye’de insan haklarıyla ilgili
ilçe ve illerde kurulan kurullar var. Şimdi ne yapıyorlar, ayrı bir şey ama onların geç-
mişi ve geleneği daha kuvvetli. Biz siyasi iradenin ve otoritenin gündemine taşıdık.
Onlar değerlendirdiler, böyle devam etmesinin uygun olduğuna karar verdiler. Burada
mesele şu: Efendim, CİMER’e gidiyor, İnsan Hakları Eşitlik Kurumuna gidiyor, Meclis
Dilekçe Komisyonuna gidiyor, falan falan, doğru ama mesela, dün Türkiye Büyük Millet
Meclisi Karma Komisyonunda bizim yıllık raporumuzun sunumu vardı, orada da gün-
deme geldi. Tamam, yani böyle bir düzenleme ileride yapılabilir fakat bu düzenleme
yokken Meclisteki Karma Komisyon Başkanımızla, Dilekçe ve İnsan Hakları Komisyonu
Başkanımızla da konuştuk, bununla ilgili fiilî koordinasyon yapalım. Biz mesela İnsan
Hakları Kuruluyla ilgili hiç sizin alanınıza giriyor, bizim alanımıza giriyor, herhangi bir
şey yaşamadık bugüne kadar veya biz şunu yapıyoruz: Bizim kanunumuzda Kamu De-
netçiliğine başvuru için idari başvuru yollarının tüketilmesi gerekiyor. Bundan dolayı
276 14 ŞUB A T 2019