Page 279 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 279

da tabii, başvuruların yüzde 30’unu geri çeviriyoruz. Kanunda hüküm var. Hani idareye
            müracaat belki düzeltir ama bir insan CİMER’e başvurmuşsa biz onu idari başvuru yolu
            olarak değerlendirebiliyoruz. Yani şunu söylemek istiyorum: Bu konuda gayet esnek
            davranıyoruz. Olursa yani tek çatı altında olması konusunda, bu çatının altına girebi-
            lecek kurumlar var, giremeyecek kurumlar var; bizim görüşümüz resen incelemede de
            tek çatı konusunda da müspet. Bizim bu çalışma tempomuz devam ederse ileride bel-
            ki üç sene sonra, belki beş sene sonra bu fiilen olduğu gibi, hukuken de gerçekleşecek.

               Yargıyla ilgili, değerli arkadaşlar, şimdi, bizim kurumun birkaç sıkıntısı var. Bir ta-
            nesi de yaptığımız işlerin yansıması nedir? Şimdi bunu kurumda çalışan arkadaşlar
            gece gündüz halkla iç içeler, dosya inceliyorlar, bilgi belge istiyorlar, bu esnada bunu
            yapabilecek durumumuz çok yok. Biraz el yordamıyla yapıyoruz bunu ama sürekli üni-
            versitelerle temas hâlindeyiz. Diyoruz ki: Bunu bir doktora konusu yapın. Bir yıldan
            beri birkaç tane konu var. Bunları doktora çalışması… Mesela, biz Meclise rapor hazır-
            larken biliyorsunuz, her yılın bitiminde bir önceki, bir sonraki yılın ocak ayının sonuna
            kadar biz bütün çalışmalarımızı Meclise sunmak zorundayız. Karma Komisyonda ince-
            leniyor, değerlendiriliyor, rapor hazırlıyorlar, Genel Kurulda görüşüyorlar. Arkadaşlara
            dedim ki: Ya arkadaşlar, bakın, 17.500 küsur yazılı başvuru almışsınız. 100 bine yakın
            insanın derdini dinlemişsiniz yüz yüze veya telefonla. Ne kadar dava önledik karar-
            larımızla? Önce “Efendim, bunu bulamayız.” dediler. Biraz daha zorladım arkadaşları.
            Bu sefer ilgili denetçilerden rapor almaya başladılar, müthiş bir rakam ortaya çıktı.
            Mesela, ÖSYM’nin 9.45 olayında… 2,5 milyon öğrenci sınava giriyor, 100 bin kişi para
            yatırdığı hâlde girmemiş veya girememiş. Nasıl ölçeceğiz bunu? Veya kamuoyuna yeni
            yansıyan SGK’yle ilgili bir karar vardı. SGK’ye yeni bir Genel Müdür gelmiş, pratik bir
            arkadaş, bütün evrakları elektronik ortama aktarmaya çalışıyor, bu çok iyi bir şey.
            Aktarırken bakıyor, 1997’de emekli olmuş, evraklarını incelettiriyor, 1960’dan üç gün
            prim borcu var. Diyor ki: “Kesin bunun emekli maaşını.” Kesiyorlar. Ardından diyor ki:
            “Ya, bu 1997’de üç gün prim borcu olduğu hâlde yanlışlıkla emekli edilmiş. Yirmi yıldan
            beri fazladan emekli maaşı alıyor, versin emekli maaşını geri. Bir de hastanede şu
            kadar…” falan. Şimdi, biz bunu basından duyunca yine aynı yolla bulduk, Ordu’nun bir
            ilçesinden Mustafa Demirci’yi ve arkadaşlar, bize müracaatı kamuoyuna yansıyınca
            arkadaşlarımız hemen SGK’yle irtibata geçtiler. Hemen ilgili bakan arkadaşımız ve
            SGK’nin üst yöneticileri bizi aradı, bu sorun çözüldü ama bir ne gördük biliyor musu-
            nuz? Meğer bunun gibi, arkada 1 milyonun üzerinde dosya var ve o 1 milyon insanın
            sıkışması rahatladı. Şimdi, bunu nasıl ölçeceğiz biz? Ancak akademik çalışmayla olur,
            orada üniversitelerimizden destek bekliyoruz.

               Arz edebildim mi efendim?




                                                                   14 ŞUB A T 2019  277
   274   275   276   277   278   279   280   281   282   283   284