Page 14 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 14
1. GÜN
olduğu gibi Ombudsmanlık Kurumu idarelerin doğru bir şekilde işleyebilme-
si için ve vatandaşlarına yardımcı olabilmek için destek oluyor ve idari her-
hangi bir sorun olduğunda ya da tutumla ilgili bir sorun olduğunda özellikle
insan hakları konusunda ve özgürlükler konusunda, hukukun uygulanması
konusunda vatandaşlarına yardımcı oluyor.
Ancak bizim bugünkü Sempozyumumuzun ana konusunu “Mülteciler ve
Göç” Dolayısıyla biz Avrupa Birliği’nin en büyük endişelerinden birine hi-
tap edeceğiz. Söz konusu mülteciler ve göçmenler olduğunda kesinlikle
Türkiye’deki insanların ve Türkiye’deki makamların göçmenlere gösterdiği
misafirperverliği tebrik etmemiz gerekiyor. Avrupa Birliği bu doğrultuda
Türkiye’nin çabalarına, çalışmalarına yardımcı olmayı taahhüt etmektedir.
Kişisel olarak bir şey daha söylemek istiyorum. Suriye’de yıllarca çalıştım ve
çalıştığım süreçte Suriyeli dostlarım beni her zaman evlerine davet etmiştir.
Suriyelilerin de çok misafirperver olduğunu biliyorum. Avrupa Birliği’nin dış
sınırları giderek insani trajedilere sahne olmaya başladı. Göç yönetimi açı-
sından Avrupa’ya, Avrupa Birliği’ne üye devletlerin ortak bir sorumluluğu
var ama geçiş ülkeleri ve menşei ülkelerinin de bu açıdan sorumlulukları var.
Avrupa Birliği daha fazla kayıp yaşamamak için, denizde daha fazla kimse
ölmesin diye Akdeniz’de birçok önlem aldı ve Ege Denizinde Türk ortakları-
mızla birlikte çalışmaktayız. Şu çok büyük bir sorumluluk; bize ihtiyaç duyan
kişilere yardımcı olmamız ve onları korumamız gerek. Binlerce kişinin yaşa-
mını kurtardık ve halen kurtarıyoruz. Kayıp kişilerin sayısı ya da Ege Denizin-
de kaybettiğimiz insanların sayısı neredeyse 70 bin. Bu büyük bir trajedi ve
dolayısıyla hayatlarını kaybeden insanlar konusunda daha fazla bir şey yap-
mamız gerekiyor. Bunun yanında Avrupa Birliği insan kaçakçılığı ve insan
ticareti konusunda da mücadele etmek için çalışmakta ve bu tür nedenlerin
özellikle düzensiz göçün kök sebepleriyle, özellikle de ekonomik nedenle-
riyle ve insanların ülkelerinden ayrılmaya iten nedenlerle mücadele etmeye
çalışmaktadır. Yoksulluk ve çatışma ulusal sınırlarda bitmiyor. Türkiye’nin
coğrafi konumu nedeni ile Türkiye birçok mülteciyi ilk kabul eden ülke ve
birçok mülteci için geçiş ülkesi olmuştur. Dolayısıyla Türkiye sığınma tale-
binde bulunan birçok kişi ile karşılaştı ve şuanda Türkiye’de üç milyondan
fazla kayıtlı mülteci var. Türkiye en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke
bildiğiniz üzere. Dolayısıyla insani yardıma ve desteğe ihtiyacı var, aynı za-
manda bu desteğin ulusal bütçe kullanılarak yapıldığını da biliyoruz. Avrupa
Birliği’nin göç konusunda ve mülteci yönetimi konusunda Türkiye ile işbir-
liği oldukça güçlendi ve mültecilerin yoğun olarak bulunduğu illere yardım
yapılmakta. Hem Suriyeliler hem Suriyeli olmayan mülteciler bunlara dâhil.
12