Page 158 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 158

2. GÜN





                  nüfusun %4.5’u). Batıya göre, İslam dini, insan haklarına, kadın haklarına ve
                  demokrasiye aykırıdır.
                  İletişim ve ulaşım teknolojisinin geliştiği, küreselleşme süreci ile birlikte in-
                  ternet üzerinden rahatça iletişim sağlayabilmesi gelişmiştir. Bununla birlik-
                  te Avrupa ülkelerinde İslam karşıtlığı, milliyetçi ve ırkçı hareketlerin yükse-
                  lişe geçmiştir. Gündeme getirilen “medeniyetler arası çatışma” teorisinin
                  ciddiye alınmakta, taraftar bulmakta ve savunulmasıdır. Hıristiyan Batı ile
                  İslam dünyası arasında çatışmaların yaşanacağına dair ortaya atılan çatış-
                  ma teorileri sahiplenilebilmekte ve tartışılmaktadır. İslam ve Hıristiyan dün-
                  yasını karşı karşıya getiren önemli kamplaşmaları da beraberinde getiren
                  Huntington’ın  tezi  ve  tartışmalar,  İslam  karşıtlığını  körüklemiş  ve  dünya
                  adeta bir tür Hıristiyan-Müslüman kamplaşmasına doğru yönlendirilmeye
                  çalışılmıştır. Huntington’ın aydınlanma sürecini tamamen Batı’nın değerleri
                  olarak yansıtarak aydınlanma değerlerinin evrenselliğini reddetmesi, çatış-
                  mayı körükleyen görüşler için sığınma ve meşrulaştırılma alanı olarak görül-
                         22
                  müştür.
                  Almanya: Almanlar, iddialara göre, 1891 yılında Namibya’da çok zengin altın
                  ve zümrüt madenlerini ele geçirmek için yerli Herero ve Nama halklarını kat-
                  letmişler, 132 bin kişiden geriye 15 bin kişi sağ kalmıştır. Alman medyası, % 80
                  oranında İslamofobiyi oluşturan kurum olarak kabul edilebilir. Almanların
                  sadece % 5’i İslam’ın barış dini olduğuna inanmakta olduğundan, İslamofo-
                  binin en yaygın olduğu ülkenin Almanya olduğu belirtilebilir. Almanya’da
                  Müslüman mezarlıklara domuz başı atılmakta, duvarlara haç işareti yapıl-
                  makta ve bu durum sıradanlaşmaktadır.
                  İkinci Dünya savaşı ve öncesinde Almanlar, iddialara göre, 21 milyon insanı
                  (Çingene ve Yahudi) gaz odalarında zehirleyerek, fırınlarda yakarak, kurşu-
                  na dizerek öldürmüşlerdir; İkinci Dünya Savaşı sonunda Ruslardan kaçan
                  250 bin Alman mülteci Danimarka’ya sığınmış, büyük çoğunluğunu çocuk
                  ve kadınların oluşturduğu bu kişilerin büyük çoğunluğu, toplama kampla-
                  rında hastalıktan ölmüşlerdir; II. Dünya Savaşı boyunca Naziler, milyonlarca
                  insanı katletmişlerdir; 1939-1945 yılları arasındaki dönemde, 5-6 milyon Ya-
                  hudi, 3 milyondan fazla Sovyet savaş tutsağı, birer milyondan fazla Polonya
                  ve Yugoslavya sivil halkı, 200.000 civarında Çingene ve 70.000 özürlü insa-
                  nın canına kıyılmıştır.
                                   23
                  22   Murat  Aktaş,  “Avrupa’da  Yükselen  İslamofobi  Ve  Medeniyetler  Çatışması  Tezi”,  Ankara
                  Avrupa Çalışmaları Dergisi Cilt:13, No:1 (Yıl: 2014), s.31-54 (http://dergiler.ankara.edu.tr/dergi-
                  ler/16/1950/20395.pdf) (1.5.2017).
                  23   Bkz. http://www.biography.com/people/adolf-hitler-9340144 (1.5.2017).


                  156
   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163