Page 42 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 42
1. GÜN
Merhabalar, benim ismim Zaur Va-
limammadli, Azerbaycan Ombuds-
manlık Kurumunu temsilen burada-
yım. Öncelikle Sayın Başdenetçimiz
Sayın Şeref Malkoç’a bu nazik da-
vetlerinden dolayı teşekkürlerimi
bildirmek istiyorum ve aynı zaman-
da Azerbaycan Ombudsmanı Sayın
ZAUR VALİMAMMADLİ Ermira Süleymanova’nın saygı ve
Azerbaycan Ombudsmanlık Kurumu hürmetlerini size iletmek istiyorum.
Tabii bugün burada ele aldığımız konu oldukça önemli bir konudur, güncel
bir konudur. Dünya insanını gerçekten derinden ilgilendiren, alakadar eden
bir konudur. Ülkem olarak, ülke tecrübesi olarak şunları sizlerle paylaşabi-
lirim: 1990’lı yılların başlarında Sovyetler Birliği’nden henüz yeni bağımsızlı-
ğımızı kazandığımız sırada haksız bir savaşla yüzleştik. Bu savaş yüzünden
topraklarımızın %20’si işgal olundu ve bunun da sonucunda 1 milyondan
çok göçmen kendi topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. O zaman tabii
henüz yapılanmış bir orduya ve güçlü bir ekonomiye sahip değildik. Buna
rağmen Azerbaycan bu mültecilere, bu topraklarını kaybetmek zorunda ka-
lan insanlara, başka ülkelere, komşu ülkelere, Avrupa’ya göndermedi. Ken-
di kısıtlı imkânlarıyla onlara kendi hayatlarını idame etmek için belli şartlar
sağladı. Maalesef artık 27 seneden belki de fazladır ki bu durum devam et-
mektedir. Biz geçenlerde 26 Şubat’ta çok, bizim için çok önemli olan ve aynı
zamanda ülke tarihine kanlı harflerle yazılmış bir durumu andık. O da Hocalı
Soykırımıydı. Tam 25 sene önce 1992 senesinde 26 Şubat’ta Ermeniler ta-
rafından Hocalı kenti işgal olundu ve bu işgalle yetinmeyerek 613 insan sırf
Azerbaycanlı olduğu için, etnik kökeni dolayısıyla katledildi. Ve bu insanların
çoğu kadın ve çocuklardı. Bu durum tabii ki dünyaya olduğu gibi yansıtıldı
yani fotoğraf, video görüntülerle artık dünya insanı bunun şahidi oldu ama
maalesef buna gereken hukuki kıymet halen verilmemektedir ve bu durum
maalesef devam etmektedir.
Bunları neden söylüyorum? Dünyanın neresinde olursa olsun bir insan hak-
ları ihlali tabii ki tüm dünya insanını ilgilendirir. Yani bunu lokal bir hak veya
hukuk ihlali olarak biz düşünemeyiz. Azerbaycan Ombudsmanlığı Kurumu
aynı zamanda İnsan Hakları Kurumudur ve sahip olduğu A statüsü dolayısıy-
la Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine hem sözlü hem de yazılı bildir-
geler takdim etme, sunma yetkisine sahiptir. Ben çok iyi hatırlıyorum. 2014
senesinde Sayın Ombudsman soykırımla ilgili bildirgeyi sunduğu zaman ta-
40