Page 30 - yargi-ozel-raporu
P. 30

Adalet kavramının hem birey ve toplum hem de devlet açısından
                   arz ettiği önemden hareketle; toplumsal gelişime koşut olarak, adalet
                   sisteminin kuruluşu ve hizmetinin sunumunda da kurumsal ve icrai
                   temelde değişimin yakalanması gerekmektedir. Ülkemizde de göz-
                   lemlediğimiz ve hatta “reform süreci” veya “Avrupa Birliği katılım
                   süreci”  gibi başlıklarla isimlendirdiğimiz bu değişim, sadece Türki-
                   ye açısından gerekli olmayıp; insan onuruna ve insanca yaşamanın
                   önemine inanan her ülke ve her coğrafyada gerekli bir adımdır. Bu
                   adımın veya gelişimin temel dinamiği; insan onuru, özgürlükler ve
                   demokratik taleplerdir. Sonuç olarak ideal adalet sisteminin hede-
                   finde; insan onurunun öneminden ivme bulan, özgürlükçü bakış
                   açısının korunması anlayışına işaret eden ve günümüz modern top-
                   lumun demokratik talepleri ve beklentileri ile şekillenen nihayeti
                   olmayan bir süreç yatmaktadır.
                   Peki, burada ortaya konan “insan onuru”, “modern toplum”, de-
                   mokratik talepler” gibi kavramlar ne anlama gelmektedir?

                   Günümüz sosyal refah devlet anlayışının sonucu olarak, aşırı büyü-
                   müş olan bir devlet aygıtının varlığı ile karşı karşıya bulunmaktayız.
                   Bu husus devlet-birey ilişkilerinde de bireyler arasındaki ilişkilerde
                   de eskiye kıyasen birçok noktada farklılık doğurmaktadır. Birincisi,
                   yönetimin müdahale sahasının genişlemesi beraberinde “ihlâlleri”
                   dolayısıyla yönetilenlerin şikâyetlerini arttırmaktadır. Bir diğer fark-
                   lılık ise, yönetilenlerin yönetim karşısındaki tutum ve beklentileri
                   değişmektedir. Kamusal karar alım süreçlerine katılmak sureti ile bi-
                   rey ve birey grupları, artık yönetimden nitelik ve nicelik bakımından
                   daha fazla hizmet talebinde bulunmaktadır. Ayrıca, toplumsal haya-
                   tın günümüzde ulaştığı insan odaklı anlayış, bireylerin ve birey grup-
                   larının değişen ve gelişen kavrayışları, hayatı ve olayları algılama yol-
                   larında gözlemlenen farklılaşmalar, teknolojinin ve dolayısıyla suç ve
                   suçla mücadele tekniklerinin gelişmesi, sosyal olaylarda gözlemlenen
                   sayıca ve çeşitlilikçe artış; devleti, genelde kamu hizmetlerinin sunu-
                   munda, özellikle de adaletin tevdii noktasında, eskiden olduğundan
                   daha fazla oranda duyarlılığa zorlamaktadır. Sonuç olarak yönetenler
                   ile yönetilenler arasında ihtilaflar, eskiye oranla hem nitelik hem de
                   nicelik bakımından artmış bulunmaktadır. Bir diğer sorun alanı ise,
                   bilim ve teknoloji alanında yaşanan ve yaşanmakta olan baş döndü-




                                                                           3
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35