Page 273 - 2019 Yıllık Rapor web
P. 273
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
çocukların yetişkinlerle aynı yerde tutulmaması ve aileleriyle irtibatlarını sürdürmesi
hakkı, özel gereksinimli çocukların toplumsal yaşama diğerleri ile eşit koşullarda katılım
ve kamu hizmetlerinden faydalanma hakları kapsamında değerlendirilebilecek vakalarla
ilgili olarak yapılmıştır.
Başvuruların değerlendirilmesi neticesinde şikâyet konusu pek çok başvuruda çocuğun
katılım hakkına ilişkin sorunların öne çıktığı gözlenmektedir. Bu çerçevede, idarelere,
çocuğun katılımını teşvik eden, güven ve saygı kültürünü destekleyen bir iletişim
modelinin kullanılması, çocuğun gerçek ihtiyacına yönelen idari ve eğitimci modelinin
aile ile iş birliği yapması, mevcut sistemde çocuğun katılım hakkını etkin kullanmasına
yönelik araçların geliştirilmesi önerilmektedir.
Bu bağlamda okulda çocuğa yönelik şiddet ve olumsuz tutum ve davranış içerikli
başvurularda, konuya yönelik idare ile yapılan yazışmalar veya KDK kararları
akabinde eğitimcilere uyarı veya kınama gibi disiplin yönünden cezaların verildiği
izlenmekle birlikte, daha ziyade şiddetin her türünü dışlayan ve pedagojik formasyonun
güçlendirilmesine yönelik bir eğitim programı oluşturularak öğretmenlerin tutum ve
davranışlarında değişiklik yaratılması, farkındalık ve zihniyet dönüşümü hedefleyen
çalışmalar yürütülmesi amaçlanmalıdır.
Çocuk ve ergenlerin fiziksel, duygusal ve cinsel şiddete maruz kalmamaları, şiddet
davranışlarında bulunmamaları, öğrenilmiş çaresizliği yaşamamaları bakımından;
çocuklarda iletişim becerisinin arttırılması, stresle başa çıkabilmeleri, duygularını
kontrol edebilmeleri gibi yaşam becerilerini geliştirecek programlara ihtiyaç olup Milli
Eğitim Bakanlığınca geliştirilen programların aktif uygulanması gerekmektedir.
Bunun yanı sıra şiddetin ailede ve toplumsal yaşam alanlarında da görülebildiği dikkate
alınarak, çocuğa yönelik şiddetle mücadelede toplumsal algının değiştirilmesinin çok
önemli olduğu, bu amaçla çocuk ve yetişkinler açısından örgün ve yaygın eğitim
kapsamında sosyal, kültürel, geleneksel veya manevi değerler yönünden şiddetin
ayıplanmasını ve kınanmasını sağlayacak davranış modellerinin öne çıkarılması önemli
görülmektedir. Bu alanda değerler eğitimi, ebeveyn ve aile eğitim programlarının
yaygınlaştırılması, okul öncesinden yükseköğretime uzanan farklı eğitim düzeylerinde
insan hakları derslerinin arttırılması ve bazı seviyelerde zorunlu kılınması ile Milli
Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı başta olmak üzere çocuk ve gençlerle en fazla temas eden idarelerin şiddetle
mücadelede toplumsal algının değiştirilmesi ihtiyacına göre çalışmalarını gözden
geçirmesi ve etkinleştirilmesi suretiyle toplumda daha geniş kesimlere bu çalışmaların
ulaşması suretiyle çocuğa yönelik şiddetle mücadelede önleyici faaliyetlerin daha etkili
sonuçlar doğurabileceği değerlendirilmektedir.
Konunun diğer bir boyutunda ise çocuk hakları alanında yürütülen faaliyetler kapsamında
öğretmenler ve ilgili personel tarafından sıklıkla dile getirilen önemli bir husus; çocuğa
yönelik şiddet, ihmal ve istismar konusunda çocuk koruma sistemi dâhilinde ihbar
272 2019 YILLIK RAPOR