Page 57 - KDK
P. 57
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Türkiye’de verilen mücadelenin ikinci ayağını ise fiziki mesafe kuralının uygulanması
için alınan tedbirler oluşturmaktadır. Bu tedbirler sosyal izolasyonu ve karantina
tedbirlerini birlikte kapsayan, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren geniş tabanlı
önlemlerden oluşmaktadır. Raporun ikinci bölümünde yer verilen idari önlemler,
bakanlıkların ve kurumların aldığı bir dizi önlemden seçilmiştir. Dinamik bir
süreç gereği, sürekli değişim yaşandığı için tümüne detaylı yer verilmesine gerek
duyulmamıştır. Bu önlemlerin temel amacı salgının yayılmasını önlemektir. Raporda
örneklerle incelenen bu tedbirlerin doğası gereği toplumda ciddi ekonomik ve sosyal
olumsuzluklar doğurduğu bir gerçektir. Bu nedenle bu tedbirlerin amacına uygun,
demokratik ve hukuk sistemi içerisinde kalarak, toplum meşruiyetine halel getirmeden,
milletin rızasıyla yürütülmesi büyük önem arz etmiştir. Yürütülen bu önlemlerin alınma
yöntemleri ve uygulama biçimleri murat edilen amaçlar açısından ele alınmıştır.
Salgınla mücadelenin üçüncü ayağında ise sağlık alanında ve toplumun geniş
kesimlerinde verilen mücadelenin ortaya çıkaracağı asayiş ve güvenlik sorunlarını
ortadan kaldırmak yer almaktadır. Çünkü bu tür küresel insani felaketlerde insanların
ve toplumların heyecanlandığı, tereddütlere düçar olabileceği, endişelenebileceği, duygu
patlaması yaşayabileceği, düzensizlik ortamından faydalanarak suça yönelebileceği
öngörülmektedir. Toplumda güven ve sükûneti sağlamak mücadelenin kontrol altında
tutulabilmesinin en önemli ayağıdır. Asayiş ve güvenliğin en önemli aracı kurumsal
yapıları İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı gibi bakanlıklar olmuştur. Yanlış bilgilendirmelerin ya da topluma bilgi
vermemenin, toplumdan bilgi saklama hissi uyandırmanın salgınla mücadelede
toplum desteğini kaybetmek anlamına geleceği açıktır. Bu yüzden asayiş ve güvenliği
ayakta tutma stratejisinin en önemli aracı bilgilendirme ve iletişim mekanizmalarını
etkin kullanma olmaktadır. Raporda alınan önlemlerde bu yöntemlerin kullanılma
biçimlerine de yer verilmektedir.
Salgın hastalıkla mücadelede tüm süreçleri etkileyecek en önemli ayak ise dördüncü ayak
olan tedarik zincirinin kopmadan sürdürülebilmesidir. Bu temel direğin içerisinde, tarım
ürünlerinin hareketliliğinin sürdürülmesi, iç ve dış ticaret zincirinin koparılmaması,
bireylerin ve işletmelerin ekonomik sıkıntılarının mücadele boyunca dayanılabilecek
düzeyde tutulması hedefleri mevcuttur. Bu dördüncü stratejik ayağın yönetici kurumsal
yapıları ise Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı olarak sayılabilir. Elbette ki bu stratejinin uygulanmasında konunun
anlaşılması için sadeleştirmeler yapılmaktadır. Aslında bu stratejiler birbiriyle ayrılmaz
parçalardır ve ülkedeki tüm kurumları ve kişileri doğrudan etkilemektedir. Stratejinin bir
ayağında yaşanacak ciddi bir sıkıntı tüm mücadeleyi sekteye uğratabilecek niteliktedir.
Bu yüzden mücadelenin tek elden ve tam bir eşgüdüm içerisinde yürütülmesi büyük
önemi haizdir. Raporda yapılan çalışmalar ve yürütülen tedbirler bu açılardan da
değerlendirilmektedir.
56 2020 YILLIK RAPOR