Page 322 - 2021 Yıllık Rapor
P. 322
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
için doktora gitmesine rağmen tehdit ve baskıdan dolayı şikâyetçi olamadığını, bu
nedenle kendisi için koruma kararı verilmediğini, yetkili Aile Mahkemesinden verilmiş
uzaklaştırma kararı bulunduğunu, ailesinin yaşadığı … iline yer değişikliği suretiyle
atanma talebinin sözleşmeli personelin üç yıl boyunca yer değişikliği yapamayacağı
hükmü gerekçe gösterilerek ve hakkında iş yeri değişikliğine ilişkin verilmiş bir yargı
kararı bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini belirterek mağduriyetin giderilmesini
talep etmiştir.
İdarenin iş yeri değişikliğine ilişkin bir mahkeme kararı bulunmadığından hareketle
şiddete maruz kalan ya da kalma tehditinde bulunan bir kadının yer değişikliği
talebinin başvuranın boşandığı eşi tarafından yöneltilen davranışları dikkate alarak
başvuranın içinde bulunduğu can güvenliği risklerine dair hiç bir somut açıklama,
değerlendirme ve gerekçe ortaya konulmadan -başvuranın maddi ve manevi varlığının
korunması hakkı bağlamında ilgili ve yeterli bir açıklama yapmadan- yer değişikliği
talebini reddetmesinin ulusal ve uluslararası yükümlülüklerimize aykırı olduğu
belirtilerek, başvuranın can güvenliğinin sağlanmasını teminen yer değişikliği talebinin
aile içi şiddete ilişkin risk değerlendirilmesi yapılmak suretiyle yeniden incelenmesi için
ilgili idareye tavsiyede bulunulmuştur. 182
Tavsiye kararında AİHM kararlarında (OPUZ ve CİVEK- Türkiye), Devletin, şiddet
mağduru olduğunu iddia eden başvuranı korumaya yönelik tedbirleri sağlama yönünde,
pozitif yükümlülüğü olduğu vurgulanmıştır. AİHM, Opuz v. Türkiye kararında
devletin yaşamı korumak için makul tedbirler alıp almadığını incelerken, “yetkililer
farklı davranmış olsalardı, olayların başka bir biçimde sonuçlanabileceği ve ölümün
gerçekleşmeyebileceği şeklinde kesin bir sonuca varılamayacağını belirtmiş ancak diğer
taraftan; sonucu değiştirmeye ya da zararı hafifletmeye yönelik gerçek bir umut taşıyan
makul önlemler almamasının, devletin sorumluluğuna yol açmak bakımından yeterli
olduğunu” hatırlatmıştır. Bu durumda sadece adli makamlardan değil, idareden de aile
içi şiddet hakkında bilgilendirilmesi üzerine, dikkatli bir biçimde risk değerlendirmesi
yapması beklenmektedir. Sadece 6284 sayılı Kanun hükümlerine göre alınmış bir
Mahkeme Kararı bulunmadığı gerekçesiyle, herhangi bir değerlendirme yapmaksızın
başvuranın talebinin (kararımızda yer değiştirme talebinin) idarece reddedilmesi
işleminin, tam da AİHM kararında belirtildiği üzere “gerçek bir umut taşıyan makul
önlemler almamak” olarak nitelendirilmesi mümkündür.
Özetle, tavsiye kararında tabi olduğumuz uluslararası ve ulusal hükümlere göre
yetkililerin (gerek adli gerek idari makamlar), kadına yönelik şiddet hakkında
bilgilendirilmeleri halinde, dikkatli bir biçimde risk değerlendirmesi yaparak, yetkileri
dahilindeki tedbirleri almaları gerektiği ve bu tedbirlerin 6284 sayılı Kanun'da
yazılanlarla sınırlı olmadığı hatırlatılmıştır.
Diğer bir başvuruda başvuran vekili özetle Aile Mahkemesi’nden 6284 sayılı Kanun
kapsamında iş yeri değişikliği talebinde bulunduğunu ve talep yerinde görülerek 6284
sayılı yasanın 4. maddesinin a bendi gereğince mağdur müvekkilinin tabi olduğu
182 2019/17388 numaralı Tavsiye Kararı
2021 YILLIK RAPOR 321