Page 317 - 2021 Yıllık Rapor
P. 317
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu
güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi,
sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir
tedbir olması durumunda söz konusu olabilir” düzenlemesi yer almaktadır.
Ayrıca Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi ile Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi
Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesi de kişisel verilerin korunması
hususunda ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler arasındadır.
Kişisel verilerin korunması hususunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından
verilen kararlar da yol gösterici niteliktedir. Mahkeme, devletlerin millî güvenliğin
korunması amacını gerçekleştirmede sahip oldukları takdir yetkisinin geniş olduğunu
kabul etmektedir. AİHM, Sözleşmeye taraf devletlerin millî güvenliği korumak için
yetkili ulusal makamlarına ilk olarak kişiler hakkında bilgi toplama ve halka açık
olmayan siciller tutma, ikinci olarak millî güvenlik bakımından önemli kadrolarda
çalışmak isteyen adayların bu işe uygunluğunu takdir ederken bu bilgiyi kullanma
yetkisi veren kurallara sahip olmaları gerektiğinde kuşku bulunmadığını belirtmektedir
(Leander/İsveç, B. No: 9248/81, 26/03/1987, § 59). Bununla birlikte, AİHM içtihadına
göre kamu mercilerinin bir bireyin özel hayatıyla ilgili bilgileri toplaması, kaydetmesi,
saklaması özel hayata saygı hakkına müdahale oluşturur (Leander/İsveç, § 48; Kopp/
İsviçre, B. No: 23224/94, 25/03/1998, § 53; Amann/İsviçre [BD], B. No: 27798/95,
16/02/2000, § 69; Rotaru/Romanya [BD], B. No: 28341/95, 04/05/2000, § 43, 44,
46). Bu müdahalenin tespiti için kaydedilen bilgilerin daha sonra kullanılmış olması
gibi bir koşul da aranmamaktadır. Kamu makamları tarafından muhafaza edilen
kişisel verilerin Sözleşme’nin 8 inci maddesinde öngörülen unsurlardan birini devreye
sokup sokmadığını tespit etmek için bu bilgilerin hangi çerçevede alındığının ve
muhafaza edildiğinin, verilerin türünün, kullanıldıkları ve işlendikleri şeklin, bunlardan
çıkarılabilecek sonuçların dikkate alınması zaruridir (S. ve Marper/Birleşik Krallık [BD],
B. No: 30562/04, 30566/04, 04/12/2008, § 67). İç hukuk kişisel verilerin bu maddede
öngörülen güvencelere uygun olmayan şekilde kullanımını engellemek için gerekli
güvenceleri sağlamalıdır. Bu tür güvencelerin bulunmasının gerekliliği, otomatik
işleme tabi tutulan kişisel verilerin korunması söz konusu olduğunda, özellikle de bu
verilerin polis tarafından kullanılması hâlinde daha fazla hissedilmektedir. İç hukuk, bu
verilerin saklanma amaçlarına uygun ve aşırılıktan uzak olmalarını sağlamalı ve verilerin
kaydedilme amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli olan süreyi aşmayacak şekilde
muhafaza edilmesini temin etmelidir. İç hukuk aynı zamanda kişisel verilerin uygun
olmayan şekilde, keyfî ve yetki aşımı yapılarak kullanılmasına karşı uygun güvenceler
de içermelidir (S. ve Marper/Birleşik Krallık, § 103; M.M./Birleşik Krallık, B. No:
24029/07, 13/11/2012, § 195).
Ulusal hukukumuzda da özel hayatın gizliliği güçlü bir şekilde güvence altına alınmıştır.
Anayasa’nın 20 nci maddesinde, “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını
isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında
bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve
316 2021 YILLIK RAPOR