Page 17 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 17
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
alanı içerisinde bulunmayan, vatandaşlarımızın bu anlamdaki şikâyetlerinin adeta
karşılıksız kaldığı bir alan olan “İdarenin tutum ve davranışları” da idarelerin eylem ve
işlemlerinin yanında Kurumumuzun yetki alanına dâhil edilmiştir.
Kurumumuz bağımsız ve tarafsız bir şekilde inceleme ve araştırmalarını gerçekleştirerek
hem vatandaşların hem de idarelerin güvenebileceği bir statüye sahiptir. Dünyada ismi
farklılıklar gösterse de genel olarak Ombudsmanlık olarak anılan kurumların en temel
16 özelliklerinden birisi bağımsız olmalarıdır. Bu bağımsızlık yürütme organına karşı
olduğu gibi Kamu Başdenetçisi ile Kamu Denetçilerini seçen parlamentoya da karşıdır.
Bu özelliği sayesinde Kurumumuz kamu idareleri ile vatandaşlar arasında yaşanan
uyuşmazlıkların çözümüne katkıda bulunmakta, iyi yönetim ilkelerine dayalı çağdaş
bir yönetim anlayışının ülkemizde yerleşmesine hizmet etmektedir.
Ombudsmanın görevlerinden bir tanesi de kötü yönetimi iyileştirmek, vatandaşların
yönetime katılmalarını teşvik ederek idari faaliyetlerin aksayan yönlerinin tespit edilmesi
ve bu aksaklıkların giderilmesi konusu üzerinedir. Ombudsman gerek şikâyet üzerine
gerekse herhangi bir konuda inceleme veya araştırma yaparken kötü yönetim örnekleri
ile karşılaşabilmektedir. Bu durumda ilgili kurumdan bilgi, belge talep edebilmekte
ve idarenin işlem veya eylemlerinde kötü yönetim uygulandığı kanaatine vardığında,
bu konuda ilgili idareye veya üst merciine tavsiyelerde bulunabilmektedir. Kısacası
Kurumumuz idarelerin kötü yönetimleri karşısında vatandaşlarımızın mağduriyet
yaşamalarının engellenmesi için çalışmaktadır. Bunları gerçekleştirirken de kamu
idarelerinin şeffaf ve hesap verebilir bir konuma gelmelerini amaçlamaktadır.
Geleneksel kamu yönetimi anlayışından yeni kamu yönetimi anlayışına geçilmesi
1990’ların başından itibaren tartışılmakta ve günümüzde de tartışılmaya devam
etmektedir. Bu doğrultuda yönetim sisteminin bir aşaması olan denetim sisteminde
de klasik denetim anlayışından sıyrılarak denetimin rehberlik boyutunun ön plana
çıkarıldığı daha etkin ve verimli bir denetim sisteminin tesis edilmesi gerekmektedir.
Bu sayede yönetim faaliyetinin amacına ulaşıp ulaşmadığı da tespit edilecek yaşanan
aksaklıklara çözüm bulunacaktır. Ülkemizde Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulmuş
olması da yeni kamu yönetimi anlayışının getirdiği bir yenilik olarak düşünülebilir.
Çünkü Kurumumuz ülkemizde yerleşik bulunan denetim usullerinden farklı bir şekilde,
vatandaş odaklı, bireyi ön plana çıkaran hukukilik denetiminin yanında hakkaniyet
boyutu ile de denetim yapan, iyi yönetim ilkelerinin kamu kurumlarında uygulanmasını
hedefleyen bir kurumdur.
Yıllık raporumuzda, 2016 yılında Kanunumuzda belirtilen amaçlar ve yetkiler
doğrultusunda, kurumumuza yapılan şikâyet başvurularına ilişkin olarak gerçekleştirilen
inceleme ve araştırma faaliyetleri ile bu başvurular neticesinde verilen kararlara ilişkin
istatistiki bilgilere ve diğer idari faaliyetlere yer verilmiştir. Bu itibarla, 2016 yıllık
raporumuzun önümüzdeki yıllardaki çalışmalarımıza rehber olmasını, temenni ederim.
YILLIK RAPOR 2016