Page 99 - ekonomi-maliye-ve-vergi-1
P. 99

gerekse TTK’ nun da sözleşme serbestisi ilkesi benimsenmiştir. Tarafların,
            cezai şartı diledikleri şekilde tespit etmeleri mümkündür. TTK’ nun 24’ncü
            maddesi, tacir sıfatı bulunan borçlunun taraflarca tayin edilen ücret ve ce-
            zanın fahiş olduğunu ileri sürerek indirim talep edemeyeceğini hükme bağ-
            lamıştır. Ancak, bu ceza tacirin ekonomik olarak yıkımına neden olacak bir
            miktarda ise bu halde cezai şart BK’nun 19 ve 20’nci maddeleri hükümleri
            gözetilerek ahlak ve adaba aykırılık nedeniyle indirime tabi tutulabilir. “
            şeklinde hüküm tesis ettiği;
               98. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20/03/1974  gün ve
            E.1970/1053, K.1974/222 sayılı kararında” Davacı müteahhidin temyi-
            zi üzerine Yargıtay Özel Dairesi, davacının diğer temyiz itirazlarını yerin-
            de görmemiş ve fakat günde ( 10.000) lira cezai şartın geçerliliğine ilişkin
            temyiz sebebini inceleyerek, davacının tacir olduğu ihtilafsızdır. Tacir sıfa-
            tını taşıyan bir şahıs, TK. ‘nun 24. maddesinin hükmü karşısında, fahiş o
            iddiasıyla cezanın indirilmesini isteyemez.

               B.K.’nun 161/3. maddesi hükmüne karşı olarak Ticaret kanunu’nun 24.
            maddesi ile tarafların ceza miktarını serbestçe tesbit edebilecekleri esası
            kabul edilmiştir. Ceza tutarı borçlunun taahhüdünden elde edeceği menfa-
            ate tecavüz etse bile cezanın indirilmesi düşünülemez. Ancak TK. ‘nun 24.
            maddesi ile tacir olan şahsa ve akdine tanınmış olan bu akit serbestisi bü-
            tün akitler için sınır çekmiş olan B.K.’nun 20. maddesi ile tahdit edilmiştir.
            Cezai şart borçlunun iktisaden mahvını mucip olacak derecede ağır ve yük-
            sek ise adap ve ahlaka aykırı sayılarak tamamen veya kısmen iptal edilmesi
            gerekir. Borçlu tacir olsa dahi böyle bir durumda ceza iptal edilebilir. Çünkü
            ahlak ve adaba aykırılık dolayısıyla şartın butlanı genel bir hükümdür. TK.
            ‘nun 24. maddesi hükmünün bu genel müeyyidenin uygulanmasına engel
            sayılacağı düşünülmez. “ şeklinde hüküm tesis ettiği;
               99. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/04/1986  gün ve
            E.1984/13-730, K.1986/416 sayılı kararında “ Kural olarak taraflar ce-
            zai şart miktarını tayinde serbesttirler. Ancak cezai şartın borçlu üzerinde
            adalete aykırı sonuç doğurmaması da gerekir. Bundandır ki “Hakim fahiş
            gördüğü cezaları tenkisle mükelleftir” ( B.K.M 161/11 ).
               Cezai şart miktarının aşırı olup olmadığını, aşırı görülmesi halinde ya-
            pılacak indirimi tayin ve takdir edebilmek için, tarafların sözleşmedeki kar-
            şılıklı yararları ve iktisadi dengeleri, alacaklının kendisine asıl borcun ifası
            halindeki yararı ile cezai şart ödenmesi halindeki yararı arasındaki makul




            94   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104