Page 148 - ilitam-dergisi
P. 148
İLİTAM DIN EĞITIMI VE ILAHIYAT LISANS TAMAMLAMA PROGRAMI
programının yaygınlaştırılması, kontenjanların arttırılması ve programdan ya-
rarlanma şartlarının kolaylaştırılması bu sorunu daha da derinleştirecektir.
İlahiyat lisans tamamlama (İLİTAM) programları ile ilgili yukarıda yer verilen
ve daha da ilave edilebilecek olumsuzluklar söz konusu iken Türkiye Büyük Millet
Meclisi Kamu Denetçiliği Kurumu tavsiye kararlarında mevcut durumu daha da
olumsuzluğa götürecek bir husus öngörülmekte ve İlahiyat Açıköğretim Lisans
Eğitimi verilmesi yönünde çalışmalara ivedilikle başlanılması istenilmektedir.
Bugün dini yükseköğrenim, sahip olduğu fakülte sayısı ve öğrenci konten-
janı bakımından Cumhuriyet döneminin hiçbir devrinde olmadığı kadar bir
zenginliğe ulaşmıştır. Şu ana kadar üniversitelerimizin bünyesinde 105 dini
yükseköğrenim (İlahiyat/İslami İlimler) fakültesi açılmış bulunmaktadır. Bu
fakültelerin örgün eğitim programlarında 114.000, lisansüstü programlarında
7.500, İLİTAM programında 20.000 civarında kayıtlı öğrenci ve beş bine yakın
öğretim elemanı bulunmaktadır. Şüphesiz ki bu hızlı büyüme ve artma ile bir-
likte kalite ve başarının düşmemesi için, sistemin yönetiminde görevli herkese
büyük bir sorumluluk düşmektedir.
Ülkemizde yaklaşık 70 yıldan beri sürdürülmekte olan yüksek dini öğre-
nimden beklenen özgün ve kendilerine öz güveni olan “uzman ilahiyatçı” ye-
tiştirmek olmalıdır. Bu nedenle ilahiyat lisans mezunlarının nitelik ve kalitesi
toplum açısından hayati önem arz etmekte olup birlikte değerlendirilmesi ge-
rekmektedir. Zira bu mezunların ağırlıklı istihdam alanları, Milli Eğitim Bakanlığı
ile Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Her iki kurumun nitelikli insan gücüne olan ih-
tiyacı ve önemi izahtan varestedir. Mevcut haliyle dini yükseköğrenimde, 5 yıl
süreli örgün eğitim için kontenjanlarla orantılı olarak niteliğin korunmasında
bile bazı zorluklar vardır. Bu zorluğa rağmen, 7141 sayılı kanunla 58.000 ilahi-
yat ön lisans mezununun “İlahiyat Lisans tamamlama Programı” kapsamında
dini yükseköğrenim sistemine dahil olma imkanı getirilmiştir. Bu kitleyi bugüne
kadar hiç örneği olmayan “açık öğretim ilahiyat lisans eğitimi” gibi bir alana kay-
dırmanın ne bilimsel ne pedagojik bir gerekçesi yoktur. Bu çerçevede konunun
aşağıdaki hususlar doğrultusunda değerlendirilip düzenlenmesinin uygun ola-
cağı kanaatini taşımaktayız.
148 OCAK 2020