Page 188 - kamu-personel-rejimi-2
P. 188

Hükmünde Kararname”nin 6 ncı maddesinin (2) numaralı fıkrasında
            yer alan “…hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat mü-
            dürleri…” ibaresi ile 14 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer
            alan “…hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavir-
            leri…” ibaresinin incelenmesi başlığı altında;
               “Başvuru kararlarında, kişilerin davalarını bizzat takip edebilecek-
            leri gibi bir temsilci vasıtasıyla da takip edebilecekleri ancak bu tem-
            silcinin avukat olması gerektiği hâlde idarelerin, davalarda avukatlar
            dışında, hukuk birim amirleri, muhakemat müdürleri ve hukuk mü-
            şavirleri tarafından da temsiline ve idareler lehine sonuçlanan dava-
            larda idareler lehine vekalet ücreti takdir edilmesine olanak sağlayan
            kuralların Anayasa’nın 2., 5., 10., 36., 135. ve 141. maddelerine aykırı
            olduğu ileri sürülmüştür.

               Dava konusu kurallarla, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri
            ile özel bütçeli idareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler
            nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisinin, avukatlar yanında,
            hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri ve muhakemat müdürlerine
            ait olduğu ve bu kişiler tarafından takip edilen davaların idareler lehi-
            ne neticelenmesi halinde, temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili
            mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine
            vekâlet ücreti takdir edilmesi öngörülmüştür.”

               “Adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sı-
            fatıyla doğrudan temsil yetkisi kural olarak avukatlara aittir. Ancak,
            kanun  koyucu,  kamu  yararı  ve  hizmetin  gereklerini  dikkate  alarak
            kamu idareleri bakımından bu kurala istisna getirebilir. Zira, 1136 sa-
            yılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesine göre, yargı mercilerinde asıl
            yerine dava açmak, savunmak, iş takip etmek yetkisi kural olarak baro
            levhasına kayıtlı avukatlara aittir. Ancak, aynı maddede hukuk ve ceza
            muhakemeleri kanunları ile sair kanunlarda gösterilen hallerde avukat
            olmayan kimselerin de asıl yerine mahkemelerde iş ve işlemler yapabi-
            leceği belirtilmiştir. Bu durum tarihsel süreçte de böyle olmuş ve ida-
            relerin taraf olduğu davalarda, idareleri temsil yetkisi kamu avukatları
            yanında daire amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve
            ilgili şube müdürlerine devredilmiştir.”
               “Temsile ilişkin genel kuralın istisnası niteliğinde olan dava konusu
            kuralların madde gerekçelerinden de, idarelerin hukuk birimlerinde




                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  183
   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193