Page 189 - kamu-personel-rejimi-2
P. 189

çalışanların eğitim durumlarında ve usul mevzuatındaki değişiklik-
            ler kapsamında, işleyişin kolaylaştırılarak hukuk birimlerindeki çalı-
            şanlardan azami ölçüde istifade edilebilmesini teminen, hukuk birimi
            amirleri,  hukuk  müşavirleri  ve  muhakemat  müdürlerinin,  idareleri
            tahkim mercilerinde, mahkemelerde ve icra mercilerinde vekil sıfatıy-
            la temsil edebilmesi ve idarelerin taraf olduğu her türlü dava ve icra
            takibi sonrasında takibin idare lehine sonuçlanması hâlinde ise idare
            lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
            İdarelerin, yargı mercileri önünde savunma hakkının en önem-
            li parçası olan hukuki danışmanlık görevini yerine getiren hu-
            kuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri ve muhakemat müdür-
            leri tarafından da temsil edilebileceğini, bu kişiler tarafından
            takip edilen davaların idare lehine sonuçlanması durumunda
            idareler lehine yargılama gideri niteliğinde olan vekâlet ücreti
            takdir edileceğini öngören dava konusu kurallarda kamu yara-
            rı olmadığı söylenemez. Yapılan somut düzenlemelerin bu amaçları
            etkin bir şekilde gerçekleştirmeye elverişli olup olmadığı yönündeki
            bir değerlendirme ise anayasallık denetiminin kapsamı dışındadır. Do-
            layısıyla, dava konusu kurallar, kanun koyucunun takdir yetkisi içinde
            olup hukuk devleti ilkesine aykırılık söz konusu değildir.”

               “Özel hukuk ilişkisine bağlı olarak avukatlık sözleşmesiyle avukat
            temin edebilen özel kişiler ile kamu hukuku kurallarına göre kurulan,
            işletilen ve statü hukukuna göre memur kadrosunda görevini yerine
            getiren hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdür-
            lerinden hukuki danışmanlık hizmeti alan kamu idarelerinin konumu
            aynı değildir. Ayrıca kamu idareleri, kamu tüzel kişisi olmaları nede-
            niyle kamu gücünü kullanma yetkisine sahiptirler. Dolayısıyla, kamu
            idarelerini özel hukuk kişilerinden ayrı tutmak, ayrı düzenlemeye bağ-
            lı kılmak ya da genel bir düzenlemenin kapsamı dışında bırakmak, on-
            lara ayrıcalık tanımak anlamında olmayıp hukuki statülerindeki fark-
            lılığın gereğidir.
               Açıklanan nedenlerle, dava konusu kurallar Anayasa’nın 2. ve 10.
            maddelerine aykırı değildir. İptal istemlerinin reddi gerekir.”
               37. Anayasa Mahkemesinin 15/10/2009 tarihli ve E.2007/16,
            K.2009/147 sayılı Kararı






           184   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194