Page 39 - KDK
P. 39
Ombudsman Halkla Buluşuyor
ugünkü Erzurum şehri, içinden Karasu (Fırat) Nehri’nin geçtiği ovanın güneydoğusunda,
BPalandöken Dağları’nın kuzey eteklerinde kurulmuştur. Şehir civarındaki yerleşim merkez-
lerinin tarihini MÖ. 4000’lere kadar götürmek mümkündür. Selçuklular, Saltuklulardan sonra
Erzurum’da hüküm süren ikinci Türk hanedanı olmuşlar ve 1230’a kadar hüküm sürmüşlerdir.
İlhanlı Devleti’nin 1336’da yıkılışından Osmanlı’nın fethine kadar geçen yaklaşık 200 yıl boyunca
siyasî istikrardan uzak kalan Erzurum, birçok savaşa ve tahribata sahne oldu.
Dünya Savaşı’nı Osmanlı açısından bitiren 30 Ekim 1918’deki Mondros Mütarekesi ile Erzurum’da
Ermeni meselesi yeniden gündeme geldi. Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurulması tehlike-
si karşısında, şehrin ileri gelenleri tarafından “İstihlâs-ı Vatan” ismiyle gizli bir cemiyet kuruldu.
Erzurum’da kurulan Temsil Heyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’deki açılışına
kadar, Milli Mücadele hareketini idare etmiş ve ardından görevini TBMM’ye ve onun hükümetine
bırakmıştır. Böylece Erzurum, vatanın düşman işgal ve tehdidinden kurtuluşu ve Türkiye Cum-
huriyeti’nin kuruluşundaki şerefli vazifesini layıkıyla yerine getirmiştir.
Evliyalar şehri olarak bilinene Erzurum, Pasinler’in eteklerinde adeta bir türküler ve masallar
diyarıdır. Surlarının gücüyle bilinen Erzurum Kalesi, şehrin asırlardır kabul edilen heybetini bü-
tünler. Palandöken Kayak Merkezi, dünyanın en uzun kayak pistlerine sahiptir. Erzurum’un şifalı
kaplıcaları ve pınarları doğanın sağaltıcı gücüne inananları konuk eder. Tortum Gölü ve Tortum
Şelalesi manzarasıyla insanın düş gücünü zorlayacak güzelliktedir. Özellikle ilkbahar ayların-
da eşsiz bir görüntüye sahiptir. Erzurum daha çok Palandöken kış sporları ve kayak turizmi
nedeniyle turist çekse de, bu kenti görenler hep daha fazlasını bulabileceklerini bilirler. Şehir
kitapların, rehberlerin anlatamayacağı, anlatmakta zorlanacağı bir tılsıma sahiptir. Çifte Mina-
reli Medrese’nin içinde yer alan kabartmalar, oymalar, İnsan emeği ve yaratıcılığının, Doğu’nun
parlak güneşi ve çetin kışları ile sarmalanarak, bilgi ile halk kültürlerinin uyumlu bir biçimde
gelişerek oluşturduğu değerleridir.
Şehrin tarihi ve doğal zenginlikleri saymakla bitmez. Bilhassa kayak turizmi oldukça ön planda-
dır. Karasal iklimin hâkim olduğu Erzurum’da halk geçiminin büyük bölümünü tarım ve hayvancı-
lıktan sağlamaktadır. Erzurum’da mutlaka görülmesi gereken eserlerin başında Erzurum Kalesi
ve Çifte Minareli Medrese gelir. Kentin simgesi sayılan Çifte Minareli Medrese 13. yüzyılda yapıl-
mıştır. Pasinler Kalesi, Üç Kümbetler, Çoban Dede Köprüsü, Ulu Camii, Rüstem Paşa Kervansa-
rayı, Lala Mustafa Paşa Camii ve tarihi saat kulesi mimarileriyle ilgi çeker. Şehirde çok sayıda
türbe bulunuyor. Bu türbelerin tarihçeleri inanç tarihimizi de yansıtır. Kotarus (Citharizon) tarihi
kenti ve kilisesi bölgenin kültürel zenginliğinin çeşitliliğini gözler önüne seren örneklerdendir.
Abdurrahman Gazi ismi Erzurum’da büyük izler bırakmıştır. Şehitlik ve gazilik mertebesine eriş-
miş bir insan olduğu için onun manevi şahsiyeti bölge insanı için çok değerlidir. Palandöken
Dağı’nın üst yamaçlarında türbesi bulunan ve bir ziyaretgâh yeri olan Abdurrahman Gazi’nin
Hazreti Peygamber’imizin sancaktarıdır. Türbenin giriş kapısı üzerinde bulunan 1796 tarihli ki-
tabe, Hattat Sâlim tarafından yazılmıştır. Şehir, Adsız Türbe, Çifte Kardeşler Ziyaretgahı (Huy
Kesen Kabristanı), Nene Hatun türbesi, Aziziye Tabyası, Erzurum Kongresi Binası, Etnografya
Müzesi, Atatürk Müzesi gibi mutlaka görülmesi gereken pek çok kültür varlığına sahiptır.
Kamu Denetçiliği Kurumu
Kamu Denetçiliği Kurumu 37 37