Page 83 - Sporda Hak İhlalleri ve Denetim
P. 83

SPORDA HAK İHLALLERİ VE DENETİM

            yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı ola-
            rak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme,
            görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.” denilmiştir. Maddeyle
            güvence altına alınan dava yoluyla hak arama özgürlüğü, bir temel hak nite-
            liği taşımasının ötesinde, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde
            yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden bi-
            rini oluşturmaktadır. Kişinin uğradığı bir haksızlığa veya zarara karşı kendisini
            savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir uygulama veya işleme karşı
            haklılığını ileri sürüp kanıtlayabilmesinin, zararını giderebilmesinin en etkili ve
            güvenceli yolu, yargı mercileri önünde dava hakkını kullanabilmesidir. Kişilere
            yargı mercileri önünde dava hakkı tanınması adil yargılanmanın ön koşulunu
            oluşturur. Anayasa’nın 141. maddesiyle de davaların en az giderle ve mümkün
            olan süratle sonuçlandırılması görevi yargıya verilmiştir. Bu görevin ağır iş yükü
            altında yerine getirilmesi zorlaştıkça, uyuşmazlıkların çözümü için alternatif
            yöntemlerin yaşama geçirilmesi öngörülebilir. Bu durumda yasa koyucu, futbol
            sporu alanındaki uyuşmazlıkları çözmek üzere, görevli ve yetkili mahkemeye
            başvurmadan önce tahkim kuruluna başvurma yükümlülüğü getirebilir. Ancak
            bu aşamadan sonra kararı benimsemeyen tarafa yargı yolunun açık tutulma-
            sı gerekir. Tahkim genel olarak öğretide, hukuki uyuşmazlıkların, söz konusu
            uyuşmazlığa taraf olmayan bağımsız kişi veya kişiler tarafından çözümlenerek
            karara bağlanması olarak tanımlanmaktadır. İtiraz konusu kuralın da içinde
            bulunduğu 5894 sayılı Yasa’nın 6. maddesinin incelenmesinden TFF Tahkim
            Kurulu’nun, hukuki uyuşmazlıkların, bağımsız kişiler tarafından çözümlenerek
            karara bağlandığı, yargı işlevi yerine getiren bir kurul olarak düzenlendiği anla-
            şılmaktadır. İtiraz konusu kuralın ilk cümlesinde geçen “kesin” ibaresi, Tahkim
            Kurulunun incelediği konularda vermiş olduğu kararların biçimsel yönden ke-
            sin, uygulanabilir ve bağlayıcı nitelikte olduğunu ifade etmekte, “nihai” ibaresi
            ise Kurul’un TFF içerisinde başvurulacak en son merci olduğunu belirtmekte-
            dir. Buna göre, Tahkim Kurulu tarafından verilen kararların TFF içinde kesin ve
            nihai olması, savunma ve hak arama özgürlüklerini sınırlandırmayacağı gibi,
            yargı yoluna başvurulmasını da engellemez. Bu nedenle, kuralın bu bölümüne
            yönelik iptal isteminin reddi gerekir. İtiraz konusu kuralın kalan bölümünde
            ise, tahkim kurulu tarafından verilen kararlara karşı yargı yoluna başvurula-
            mayacağı belirtilerek, tarafların yargı mercileri önünde dava haklarını kullan-
            maları engellenmektedir. Yasa koyucu, taraflara görevli ve yetkili mahkemeye
            başvurmadan önce aralarındaki uyuşmazlığı kısa sürede çözmek üzere tahkim
            kuruluna başvurma yükümlülüğü getirebilir ise de, bu kurulun kesin ve nihai
            kararlarına karşı yargı yoluna başvurulamaması Anayasa’nın 36. maddesinde
            güvence altına alınan hak arama özgürlüğü alanına yapılmış açık bir müdahale
            niteliğinde olup, hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Açıklanan nedenlerle,
            kuralın “...ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz” bölümü Anaya-


                                                             2 MART 2018, ANKARA  83
   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88