Page 11 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 11

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU




            Türkiye olarak, hayatlarını kurtarmak için Ülkemize gelen herkese sahip çıkmayı,
            insani bir görev olarak telakki ediyoruz.
            Her ne kadar Suriye ve Irak’taki istikrarsızlıklar sebebiyle göç ve mülteciler
            meselesiyle son dönemde yoğun bir şekilde yüzleşiyor olsak da, aslında biz bu
            konuya yabancı değiliz.

            Zira Anadolu, bir göçmen yurdudur.
            Yaşadıkları yerlerde zulüm, baskı ve şiddet gören tüm mazlumlar için Anadolu,
            tarihin her döneminde hep güvenli bir liman olmuştur.
            Asırlardır  katliamdan  kaçan  Musevilerden  Doğu  Avrupa’daki  Hristiyanlara,
            Kafkasya ve Balkanlardaki Müslümanlara kadar herkes, kendine bu ülkede korunaklı
            bir çatı bulmuştur.

            “Belde-i emin” olan Türkiye, merhum Fethi Gemuhluoğlu’nun ifadesiyle,  “göze
            sezdirmeden gözyaşı silen dostların” ülkesidir.
            Öte yandan biz, sadece kendi topraklarımıza gelenlere kollarımızı açmakla kalmadık,
            yurt dışında da tüm mazlumların, mağdurların yardımına koşmanın gayreti içinde
            olduk.

            Türkiye, 140’ı aşkın ülkede, 6 milyarı doları bulan bir bütçeyle icra ettiği insani ve
            kalkınma yardımlarıyla, milli gelirine oranla dünyanın en cömert ülkesi payesine
            sahiptir.

            Buna karşılık, uluslararası toplum ve kuruluşlar, ne yazık ki insani krizlerin
            çözümünde başarılı bir imtihan verememişlerdir.
            Şayet tüm dünya için huzur ve barış istiyorsak, tüm dikkatimizi ve imkanlarımızı
            kendi sınırlarımızın içine yöneltmek yerine, kriz ve çatışma bölgelerinde etkin
            olmanın yollarını aramalıyız.
            Son yıllarda yaşadığımız acı hadiseler, Halep, Bağdat, Musul yanarken, Gaziantep,
            Brüksel ve Berlin’in huzur içinde olamayacağını göstermiştir.

            Türkiye’nin, insani yardımlar konusundaki hassasiyeti, kendisiyle birlikte maşeri
            vicdanın da ibrasını sağlamaya yöneliktir.
            Bu bakımdan, Kamu Denetçiliği Kurumumuzun raporunu çok değerli buluyorum.

            Göç ve Mülteciler Raporu hazırlayan Kamu Denetçiliği Kurumumuzun Başdenetçisi
            Sayın Şeref Malkoç ve ekibine teşekkür ediyorum.
            Raporun Ülkemize ve insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum.





                                                                   TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU  11
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16