Page 37 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 37
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
değerlendirilmesi ve geleceğe yönelik bütüncül politika önerilerinin ortaya konulması
konularına katkı verilmeye çalışılmış; diğer ifadeyle, kitlesel akına cevap olarak
oluşturulan geçici koruma sisteminin, mevcut durum ve gelecekteki olası gelişmeler
dikkate alınarak, rapor sonunda yer verilecek tespit ve öneriler çerçevesinde daha da
geliştirilmesi hedeflenmiştir.
Bu raporun, anayasal bir kurum olan KDK tarafından hazırlanması, süreç yönetimi
bakımından eksikliği hissedilen bütüncül bir tabloyu ortaya koyma çabası olarak
nitelenebilir. Bu bağlamda, 2011’den bu yana tüm kamu kurumlarını ve bütün hizmet
alanlarını kapsayacak bir çalışma gerçekleştirme imkânı da ortaya çıkmıştır. Böylece,
KDK’nın tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla yakın ilişki içinde çalışmasından da
yararlanılarak, konuyla ilgili kapsayıcı bir resim ortaya koyma çabası içine girilmiştir.
Bu çalışma, bir taraftan süreç konusunda kamu kurumlarının ülkemizde de uluslararası
camiada da hakkı teslim edilen olağanüstü ve son derece başarılı çabalarını ortaya
koyarken, diğer taraftan da “milletin vicdanı ve savunucusu” olmak hasebi ile yapılması
gerekenleri de bir bütünlük içinde değerlendirmeye çalışmıştır.
Kuşku yok ki bu rapor çalışması, uzun süreli ve titiz bir araştırma ve danışma dönemine
rağmen, yaklaşık 7 yılda pek çok kurum tarafından yapılan, ülkemiz, toplumumuz ve
insanlık adına gurur duyulacak bütün çalışmaları kapsama iddiasında değildir. Resmi ya
da özel, her bir kurumun bu konuda yaptığı sayısız çalışmanın hepsine değinmek, böyle
bir raporun kapsamını aşmaktadır.
Bu vesileyle, sürece hak ve insan temelli bir yaklaşım ile katkı sağlayan tüm kurumlara ve
çalışanlarına insanlık adına teşekkür etmeyi borç bilir; KDK’nın, uyruğundan, dininden,
kültüründen bağımsız bir biçimde her bir bireyin temel haklarına saygıyı esas alan,
huzurlu ve müreffeh bir Türkiye için süreci takip etmeye ve “marifeti takdir ederken”,
“daha iyisi için ne yapılabilir” arayışı içinde çaba göstermeye devam edeceğini duyururuz.
III. RAPORUN İÇERİĞİ
“Türkiye’deki Suriyeliler” özel raporu Suriyelilere yönelik “geçici koruma”
sistemine odaklanılmış; bununla birlikte, mevcut yasal çerçevenin iç içe geçmiş
koruma sistemlerini ve yasal çerçevede Suriyelilerin hangi noktada durduğunun
anlaşılabilmesi için “uluslararası koruma” rejimine de değinilmiş; bu bağlamda ise
dünyadaki ve ülkemizdeki tarihsel süreci, mevzuat gelişimini ve temel kavramları
zorunlu olarak ele almıştır. Öte yandan, ülkemizde bulunan “uluslararası koruma
başvuru/statü sahipleri”nin, diğer ifadeyle İran, Irak, Afganistan, Somali vd. ülkelerden
uluslararası koruma arayışıyla Ülkemize sığınan kişilerin özel durumları ile bu kişilere
yönelik hizmetler ve uygulamalar bu özel raporun kapsamı dışında tutulmuştur.
TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU 37