Page 35 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 35

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU




            ve Afrin  “Zeytin Dalı” Operasyonu Suriye’de kalıcı bir barış umudu doğurmuş;
            Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından terör örgütlerinden arındırılan Cerablus ve
            El-Bab’a yönelik gönüllü geri dönüşlerin sayısının artmasına yol açmıştır.    12
            Ancak bütün bu gelişmelere rağmen, işbu özel raporun hazırlanmasında da önemli rol
            oynayan bir diğer husus, Türkiye’deki Suriyelilerin kalıcılık eğilimlerinin her geçen gün
            biraz daha artmasıdır.

            Kitlesel göçlerin pek çoğunda, eğer gelenler sınır bölgesinde tutulamamış ve kriz 6
            aydan daha fazla sürmüşse, geri dönüşün istisna, kalıcılığın esas olduğu bilinmektedir.
            Öte yandan, Suriye’deki krizin bu kadar uzayacağı ilk aşamada öngörülemediğinden,
            süreç yönetimi uzun bir süre boyunca “geçicilik” çerçevesinde ele alınmıştır. Bu durum,
            kısa vadede verilen tüm emekleri ve oluşan olumlu etkiyi, orta ve kısa vadede heba etme
            riskini de taşımaktadır. Onun için Suriyelilerin vatanlarına dönebilmesi konusunda
            her türlü iç ve dış çabanın gösterilmesi kadar, kalıcılık ihtimallerinin de dikkate
            alınarak  “uyum” politikalarının geliştirilmesine  önem  vermek  gerekmektedir.
            Nitekim bu raporun hazırlık sürecinde kamu kurum ve kuruluşlarımızın da bu durumun
            farkında oldukları ve gerekli önlemleri almaya yönelik adımlar atmaya başladıkları
            gözlenmiştir. 7 yıla yaklaşan bir süreye rağmen Suriye krizi tam anlamıyla çözülememiş
            ve ülkede gerçek bir barış ve huzur ortamı sağlanamamışken; ayrıca mevcut durum
            itibarıyla Suriyeliler Türkiye’nin bütün illerinde yaşıyor; kamplarda kalanların oranı ise
            % 6,69’lara düşmüşken keza suriyelilerin bir kısım Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına
            geçmiş, bir kısmı ise ülkemizde çalışmaya ve yatırım yapmaya başlamışken, ülkemizdeki
            Suriyeliler için sadece “yarın gideceklermiş gibi” politika üretmenin de gerçekçi olmadığı
            açıktır.

            Bununla birlikte, sayısı 3,4 milyonu aşan GK kapsamındaki Suriyelilerin Türkiye’de kalıcı
            ya da geçici olmalarından bağımsız olarak, yasal ve idari anlamda kapsamlı stratejilerin
            geliştirilmesi gerektiği de bir başka gerçektir. Bugüne kadar ülkemizin bütün kurum
            ve kuruluşları olağanüstü çabalar ortaya koymuşken ve sürecin neredeyse sorunsuz
            devam  etmesini  sağlamaktadır.  Bu  bağlamda  Türkiye’nin  orta  ve  uzun  vadeyi
            kapsayan bir strateji ve koordinasyon arayışı olduğu da bilinmektedir. Türkiye’deki
            Suriyeliler konusunun yasal ve idari alt yapısı, sağlık, barınma, eğitim, sosyal destek,
            çalışma hakları, güvenlik, süreç yönetimi, yerel yönetimler, araştırmalar, Türk toplumu
            ile ilişkiler gibi pek çok yönünün bir arada değerlendirileceği stratejiler, zaman ve
            kaynak tasarrufu kadar, potansiyel sorunların giderilmesi için de gerekli görülmektedir.
            Bu çerçevede, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 11/04/2013 tarihinde

            12 Bkz. “Suriyelilerin Cerablus’a dönüşleri sürüyor: Fırat Kalkanı Harekatı’nın ardından terör örgütü DEAŞ’tan
            temizlenen Cerablus’a dönenlerin sayısı 44 bin 643 oldu” başlıklı Anadolu Ajansı haberi (http://aa.com.tr/tr/
            turkiye/suriyelilerin-cerablusa-donusleri-suruyor/858579); erişim tarihi: 22/08/2017.


                                                                   TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU  35
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40