Page 47 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 47
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
GÖÇ; “Bir kişinin veya bir grup insanın uluslararası bir sınırı geçmesi veya
bir devlet içinde yer değiştirmesidir. Süresi, yapısı ve nedeni ne olursa olsun
insanların yer değiştirdiği nüfus hareketleridir. Buna, mültecilerin, yerinden
edilmiş kişilerin, ekonomik göçmenlerin, aile birleşimi gibi farklı amaçlarla
hareket eden kişilerin göçü de dâhildir.” 22
İnsanlık tarihi boyunca tüm insan topluluklarını etkileyen ‘göç’ olgusu, sebeplerine veya
niteliğine göre çeşitli başlıklar altında ele alınabilmektedir. İlkel göç, iç göç, dış göç,
uluslararası göç, bireysel göç, kitlesel göç, sığınma amaçlı göç, ekonomik göç,
düzenli göç, düzensiz göç, yasal göç, yasadışı göç, beyin göçü, zorunlu göç,
serbest göç bunlardan sadece bazılarıdır.
Göçün türü konusunda en belirleyici husus ise göç eyleminin iradi mi yoksa zorunlu
mu olarak gerçekleştiğidir. Bu özel raporun da konusu olan ‘zorunlu göç’, sadece başka
ülkelere yönelik olarak değil, bir ülkenin kendi sınırları içerisinde de yaşanabilmektedir.
Ancak ‘ülke sınırlarını aşan zorunlu göç’ genellikle kişinin devletinden koruma
alamaması hallerinde gerçekleşmektedir. Kişi; vatandaşı olduğu, vatansız olması halinde
ise ikamet ettiği ülkede, ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi
düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korkuyorsa, ‘uluslararası
koruma’ arayışı içerisinde başka bir ülkeye sığınmak durumunda kalabilmektedir.
‘Uluslararası koruma’ talebinde bulunan bu kişilere ‘göçmen’ değil, ‘sığınmacı’; sığınma
talepleri kabul gören, diğer ifadeyle haklı bulunanlara ise ‘mülteci’ denilmektedir. Zaten
göçmen ile –ki çoğunlukla ‘ekonomik göçmen” olarak adlandırılmaktadır- mülteci
arasındaki farklılık da bu “zorunluluktan” kaynaklanmaktadır. Kuşku yok ki statüler de
zaman içerisinde birbirlerine dönüşebilmektedir. Örneğin, bir ülkeye ‘sığınmacı’ olarak
giden ve ‘mülteci’ olarak kabul edilen yabancı kişi, o ülkede yaşamını kurduktan ve
burada sürekli kalmaya başladıktan sonra zaman içerisinde ‘göçmen’e dönüşebilmekte;
aynı şekilde başka bir ülkede ekonomik nedenlerle kalmakta olan bir yabancı, kendi
ülkesinde cereyan eden olaylar nedeniyle ülkesine bir daha dönemeyecek hale gelerek,
sığınma talebinde bulunabilmektedir.
Bu özel rapor ise; 28/04/2011 tarihinden itibaren Suriye Arap Cumhuriyeti’nde
meydana gelen olaylar nedeniyle ülkelerinden kaçarak kitlesel veya bireysel olarak
23
topraklarımıza sığınan ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile
bu Kanunun 91’inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 2014 yılında yürürlüğe konulan
Geçici Koruma Yönetmeliği çerçevesinde Ülkemizde geçici koruma altına alınan veya
alınmak üzere işlemleri başlatılan kişileri kapsamaktadır.
22 “Göç Terimleri Sözlüğü İkinci Baskı” için bkz. Uluslararası Göç Örgütü’nün resmi internet sayfası (http://
publications.iom.int/system/files/pdf/iml31_turkish_2ndedition.pdf); erişim tarihi: 22/08/2016.
23 2 no’lu dipnotta açıklaması yapılan “mülteci” kavramı gibi, “sığınan” ifadesi de ülkemizdeki yasal-idari bağlamdan
bağımsız olarak, tamamen sosyolojik bir kavram olarak kullanılmıştır. Ülkemiz mevzuatına göre; hangi kavramın
hukuken neyi ifade ettiği ise ulusal mevzuatımızın ele alındığı ana bölümde detaylıca açıklanmaktadır.
TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU 47