Page 50 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 50
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
DÜNYADAKİ GÖÇ HAREKETLERİNE GENEL BAKIŞ
İnsanoğlu öncelikle gıda ve güvenlik temini, ardından da daha iyi bir yaşam için tarih
boyunca bir yerden diğerine doğru hareket halinde olmuş, diğer ifadeyle göç etmiştir.
Göç, bu anlamda insanlığın daha iyi bir yaşam için verdiği mücadelenin adıdır.
15’inci yüzyıldan başlayarak, yeni yaşam alanları kurmak amacıyla Avrupa’dan yeni
keşfedilen kıtalara doğru yoğun bir göç hareketi yaşanmıştır. Bu göç hareketleri genelde
dört eksen altında ele alınmaktadır: Bunların ilki 17’nci yüzyıldan itibaren Avrupa’dan
Kuzey Amerika’ya yönelmiş olan göç hareketidir. Bu kapsamda yaklaşık 45 milyon
kişinin Kuzey Amerika’ya göç ettiği, 150 milyon kişinin kökeninin ise bu göç hareketine
dayandığı kabul edilmektedir. İkincisi ise özellikle İspanya, Portekiz ve İtalya’dan olmak
üzere yaklaşık 20 milyon kişinin Avrupa’dan Orta ve Güney Amerika’ya göç etmesidir.
Bu göç hareketinin sonucu olarak günümüzde Güney Amerika’da yaşayan yaklaşık 50
milyon kişinin kökeninin bu ülkelere dayandığı tahmin edilmektedir. Üçüncü büyük
göçün çoğunluğunu Birleşik Krallık vatandaşları ve Hollandalıların oluşturduğu ve
Avrupa’dan Güney Afrika ve Avustralya’ya yönelik olan göç hareketi olduğu kabul
görmektedir.
Bu göç hareketinin sonucu olarak, bu bölgelerde yaşayan yaklaşık 17 milyon kişinin
kökeninin bu göçmenlere dayandığı belirtilmektedir. Dördüncü büyük göç hareketinin
ise 16’ncı yüzyıldan itibaren başlayan, Afrika’dan Amerika kıtasına köle taşımaya
dayanan ve 15 milyon Afrikalının Kuzey ve Güney Amerika’ya taşınması ile sonuçlanan
yer değiştirme hareketi olduğu ifade edilmektedir. 24
20’nci yüzyılda özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan kaçan kimselerin yer aldığı göç
hareketleri söz konusu olmuştur. Savaş sonrası dönemde ise göç hareketleri neredeyse
tüm ülkeleri ve insan topluluklarını etkileyen, çok farklı nedenlere dayalı ve oldukça
karmaşık bir olgu haline gelmiştir.
Bu dönem içerisinde özellikle Kuzey ve Batı Avrupa, yoğun olarak işgücü göçüne
maruz kalırken, 1980’li yıllardan itibaren uzun süre göçe kaynaklık eden ülke
konumundaki Güney Avrupa ülkeleri bile hedef ülke haline gelmiştir. Günümüzde bu
göç hareketlerinin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini de hedeflediği belirtilmektedir. 25
24 Antony GIDDENS, “Sosyoloji”, Ayraç Yayınevi, İstanbul, 2000, s.230-231 ve Erol TÜMERTEKİN-
Nazmiye ÖZGÜÇ, “Beşeri Coğrafya: İnsan Kültür Mekan”, Çantay Kitabevi, İstanbul, 2004.
25 Stephan CASTELS-Mark J.MILLER , “The Age of Migration”, The Guilford Pres, New York&London,
2003, s.7.
50 TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU