Page 20 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 20

1. GÜN





                  Son 70 yılda bizim ülkelerimiz ve Avrupa Birliği, insan onuru, dayanışma ve
                  paylaştığımız insanlık değerleri doğrultusunda temel insan haklarına saygı
                  duymayı taahhüt etti. Belki de kendimize bir şeyi hatırlatmamız gerekiyor.
                  Mülteciler uluslararası kanunlara göre özel korumadan faydalanabiliyorlar.
                  İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 14. Maddesi, herkesin iltica talebin-
                  de bulunma hakkını güvence altına alıyor. 1951 tarihli mültecilerle ilgili Ce-
                  nevre Sözleşmesi ırkı, dini ve menşei ülkesi nedeni ile kimseye ayrımcılık
                  yapılmaması ilkesine dayanıyor. Aynı sözleşme mültecilerin bir ülkeye yasa
                  dışı girmekten ya da bu şekilde yaşamaktan dolayı cezalandırılamayacağını
                  ortaya koyuyor. Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Anlaşması ayrımcılığa,
                  düşmanlığa, şiddete yol açan milliyet, ırk ya da din kaynaklı nefret savunu-
                  culuğunun kanunlarca yasaklanmasını öngörüyor. Avrupa Birliğinin temel
                  haklar şartı irtica hakkını güvence altına alıp insanların idam hakkı, işkence
                  ya da küçük düşürücü muameleye maruz kalacağı ülkelere geri gönderil-
                  mesini yasaklıyor. Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi mültecilere
                  koruma hakkı veriyor.

                  Sizlere daha fazla örnek verebilirim ancak işin temelinde şu var: Mülteciler
                  ve göçmenler temel insan haklarını korumak zorunda olduğumuz kesimler.
                  Kurumsal alanda ombudsmanlık önemli bir güvencedir ve bizim adli sistem-
                  de ve insan hakları konusunda STK’ların yanında oynayacağımız çok önemli
                  bir rol var. Bağımsızlığımızı korumalıyız ve gücümüzü en hassas durumda
                  olanları korumak için kullanmalıyız ve mevcut koşullarda ombudsmanların
                  sesinin duyulması çok mühim. Birçok ulusal ombudsman sahada mültecile-
                  re yardımcı olabiliyor.
                  Son zamanlarda Avrupa Birliği’nin sınır ajansı olan FRONTEX ile ilgili bazı
                  incelemeler  yaptım.  Bu  incelemelerde  mültecilerin  geri  gönderilmesi  ve
                  yeniden yerleştirilmesi konusunda Avrupa Birliği-Türkiye anlaşmasıyla ilgi-
                  li olarak da çalıştım, özellikle insan hakları konusunda. Mültecilerin temel
                  haklarının korunmasına yönelik bazı önerilerde ve tavsiyelerde bulundum.
                  Aynı zamanda Avrupa Birliği Komisyonu ve Ulusal Ombudsmanlarla birlikte
                  çalışarak mültecilerin ve diğerlerinin entegrasyonuna yardımcı olmak için
                  oluşturulmuş irtica, göç ve entegrasyon fonuyla ilgili çalıştım. Doğru şekilde
                  kullanıldıklarını temin etmeye yardımcı olabilmeleri için ombudsmanların ve
                  diğerlerinin bu fonların nerede ve nerelerde kullanıldığını bilmeleri gereki-
                  yor ki ancak bu şekilde yabancı düşmanlığına karşı mücadele edebiliriz.

                  Yabancı düşmanlığı ve ırkçılığı kınamak kesinlikle çok önemli, bir ilk adım
                  diyebiliriz ancak bunun yanında önleyici tedbirlerin ve stratejilerin de oluş-
                  turulması  gerekiyor.  Kamu  yetkilileri  ve  devletler  ırkçılık  ve  yabancı  düş-



                  18
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25