Page 106 - KDK

Pandemi Sürecinde Çocuk Hakları Çalıştay Raporu

görülen psikolojik ve davranışsal sorunların irritabilite, öfke kont-
rol sorunları, kaygı ve depresyon belirtileri olduğu saptanmıştır.

Bütün yaş gruplarında ruhsal bozukluklar düzenli psikoterapi ve
psikiyatrik tedavi gerektirir. Bu nedenle, pandemi döneminde sağ-
lık hizmetlerine erişimin aksaması çocukların ruhsal ve fiziksel
gelişimlerini son derece olumsuz etkilemiştir. Ruhsal hastalıkların
tanı ve tedavisinde meydana gelen gecikmeler mevcut sorunların
şiddetini ve sonuçlarını kötüleştirmektedir.

Özel eğitim ve fizik terapi gereksinimi olan çocukların bu süreç-
te özel eğitim ve fizik tedavi uygulamaları aksamaktadır. Özellik-
le beyin gelişiminin hızlı olduğu küçük yaş çocukları için ihtiyaç
duydukları özel eğitime ulaşmak çok daha önemlidir. Çocukların
bu dönemi en az hasar ile atlatabilmesi için eğitime mümkün ol-
duğunca devam edilmesi, devam ettikleri özel eğitim kurumları
ve rehabilitasyon merkezlerinin şartlarının iyileştirilmeleri gerek-
mektedir.
Bir diğer özel gereksinimli grup da kronik hastalığı olan çocuk-
lar ile kanser hastası çocuklardır. Çocukluk çağı kanserlerinin en
çok görüleni lösemilerdir. Löseminin en yaygın görülme yaşı 2-8
yaş aralığıdır. Uygulanan yoğun tedaviler nedeni ile bağışıklık sis-
temi zayıflayan ve çeşitli enfeksiyonlara açık hale gelen lösemili
çocuklarımızın pandemi sürecinde hayati tehlikeleri de artmakta-
dır. Pandemi sürecinde nitelikli tedaviye ulaşmanın zorluğu, dışarı
çıktıklarında ya da aile bireyleri ile bir aradayken COVİD-19 ile
karşılaşma ihtimali bu çocukların hayatlarını en az lösemi kadar
kısıtlamakla birlikte lösemili çocuklarda ciddi ölüm tehlikesi ya-
ratmaktadır. Bu konuda temiz - COVİD-19 şüphesi ile hasta kabul
etmeyen- hastanelerin lösemili çocuklara ayrılması, aşılama süre-
cinde lösemili çocukların ailelerinin, bu alanda çalışan sağlık ve
destek hizmet personellerinin riskli grup olarak belirlenerek aşıla-
mada öncelik verilmesi lösemili çocukların haklarının korunması
açısından son derece kritik olarak değerlendirilmektedir. Ancak
salgın döneminde enfekte olmayan temiz hastanelerin çok kısıtlı
olması, tedavi ihtiyacı olan kronik hastalıklı ya da kanserli çocuk-
ların tedavilerini aksatarak tedavi çıktılarını olumsuz etkilemiştir.

104 Kamu Denetçiliği Kurumu