Page 207 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 207

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               mezunu olan adayların seçebildiği, bu şekilde örgün öğretim mezunları lehine olmak
               üzere, örgün öğretim mezunları ile açık öğretim mezunlarına tanınan kontenjan
               sayısında farklılaştırmaya gidildiği, ancak anılan koşulun eşitsizliğe sebep olduğu
               gerekçesiyle iptali talebiyle YÖK aleyhine davalar açıldığı, Danıştay 8. Dairesinin
               11/09/2015 günlü kararıyla Bk.900 kod nolu koşulunun iptal edildiği, anılan yargı
               kararını uygulamak amacıyla 2015 ve 2016 DGS Kılavuzlarında Bk.900 koşulunun
               yer almadığı anlaşılmıştır.

               Dikey Geçiş Sınavına esas olacak puan oluşturulurken, Ön Lisans Başarı Puanına esas
               katsayı değerine de bakıldığında Ön Lisans Başarı Puanının etkisi yadsınamayacaktır.
               Zira tüm ülke çapında yapılan Dikey Geçiş Sınavına başvuran aday sayılarının çokluğu
               da göz önünde bulundurulduğunda, çok küçük puan farklarının dahi adayların hukuk
               lisans programına yerleşebilmesinde etkisi olacağı açıktır.

               Anayasanın 10 uncu maddesinde herkes hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın kanun
               önünde eşit sayılmış, 42 nci maddesinde ise kimsenin, eğitim ve öğrenim hakkından
               yoksun bırakılamayacağı öngörülmüştür. Hukuksal olarak açık öğretim mezunları ile
               örgün öğretim mezunları eşit görülmekle beraber; her ne kadar iki ayrı programdaki
               eğitim ve sınav sistemlerini zorluk kolaylık açısından objektif bir şekilde kıyaslamak
               mümkün olmasa da, uygulamada iki programdaki eğitim ve sınav sistemlerinin ve
               mezuniyet ortalamalarının birbirinden farklı olması, Yükseköğretim Kurulunun örgün
               öğretim adalet programı ile açık öğretim adalet programı mezunlarının farklılıklarına
               ilişkin değerlendirmeleri, bu anlamda açık öğretimde ders sayılarının daha az ve ders
               içeriklerinin görece hafif olduğu ve çoktan seçmeli yapılan sınavlarının da daha kolay
               olduğu yönündeki değerlendirmeleri, açık öğretim adalet mezunlarının sayısal olarak
               da örgün öğretim mezunlarından çok fazla olması, her iki öğretim mezunlarının
               hukuk lisans programlarına yerleşme oranları ile bu programlara yerleşebilmiş örgün
               adalet mezunları ile açık öğretim adalet mezunlarının Ön Lisans Başarı Puanlarına
               ilişkin sayısal bilgilerden aralarında dengesizlik olduğunun görülmesi ve ayrıca Dikey
               Geçiş Sınavı puanlamasında mezuniyet notunun da önemli bir payı olması ve böylesi
               bir sınavda çok küçük puanların bile adayın yerleşebilmesinde etkisi olduğu hususları
               göz önünde bulundurulduğunda, aslında iki farklı programdan mezun olan adayların
               Dikey Geçiş Sınavında eşit şartlarda yarışmadığı, örgün adalet programlarında
               okuyan adayların hukuk lisans programına geçiş yapabilmek için, açık öğretim
               sisteminde yüksek ortalama tutturan ve zaten başka bir lisans programında okumuş
               daha donanımlı adaylarla rekabet etmek zorunda kaldığı anlaşılmaktadır. Bu anlamda,
               Dikey Geçiş Sınavı neticesinde lisans hukuk programlarına yerleşme oranlarında,
               örgün öğretim adalet mezunları ile açık öğretim adalet mezunları arasında eğitimde
               fırsat eşitliği ilkesinin özünü zedeleyecek düzeyde bir orantısızlık oluştuğu kanaatine
               varılmaktadır. Oysaki idarenin uygulamalarında eşitlik ilkesini ve orantılılık ilkesini
               gerçekleştirmekle sorumlu olduğu kabul edilir.


                                                                            2017 YILLIK RAPOR  207
   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211   212