Page 119 - kdk_yillik_rapor2018
P. 119

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 uygunluk denetimi ile sınırlı olmasıdır. Nitekim bu husus, gerek İdari  Yargılama
                 Usulü Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında gerekse de Anayasanın 125 inci
                 maddesinin dördüncü fıkrasında, idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka
                 uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari mahkemelerin, yerindelik denetimi
                 yapamayacağı, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak
                 yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir
                 yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği şeklinde ifade edilmektedir.
                 Adaletin yerine getirilmesi kimi durumlarda yeterli olmamakta, bireyce adaletin yerine
                 getirildiği hissinin oluşması da en az adaletin yerine getirilmesi kadar önem taşımaktadır.
                 Bu kapsamda, idare mahkemelerince, gerçekleştirilen hukuka uygunluk denetimi kimi
                 durumlarda bireylerin adalet duygusunu tatmin edici sonuçlar vermeyebilmektedir. İşte
                 bu noktada, hukuk kurallarının somut olay adaletinin gerçekleşmesini sağlayacak şekilde
                 yorumlamak olarak tanımlanabilecek hakkaniyete uygunluk denetimi, Ülkemizde
                 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ile Kurumumuza verilmiştir. Bu
                 çerçevede, Kurumumuza ulaşan şikâyetler yalnız hukuka uygunluk değil, aynı
                 zamanda hakkaniyete uygunluk yönünden de incelemeye tabi tutulmakta ve bu açıdan
                 bakıldığından Kurumumuz  Türkiye’de hakkaniyet denetimi yapan tek kurum olma
                 özelliğini taşımaktadır.
                 Kelime anlamı olarak hakkaniyet, Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük’te, “Hak
                 ve  adalete  uygunluk,  doğruluk,  nasfet”  olarak,  bir  başka  sözlükte  ise  “hakka  riayet
                 etme” olarak tanımlanmakta ve çoğu zaman bu tanımlarda geçen karşılıklarla birlikte
                 kullanılmaktadır. Hızla değişen, gelişen ve dönüşen modern dünyada, kamu yönetiminin
                 bu hızı takip edemediği ve gerek bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunması noktasında
                 ve gerekse de hak arama özgürlüğü kapsamında adalete erişimleri konusunda yetersiz
                 kaldığı görülmektedir. Bunun yanında, mevzuatın çeşitliliği ve çokluğu, kamu
                 yönetiminde söz konusu mevzuatın tam olarak uygulanmasını zorlaştırmakta ve kamu
                 idarelerinin mevzuatı harfiyen yerine getirme zorunluluğu da kişiler ve kamu idareleri
                 arasındaki uyuşmazlıkları belirgin hale getirebilmektedir. Bu noktalarda “hakkaniyet”,
                 hızla değişen dünyada bireyin ihtiyaçlarının karşılanması noktasında tamamlayıcı bir
                 unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Zira hızla değişen dünyada, mevzuatın da aynı hızla
                 güncellenmesi gerekirken yasa koyucunun aynı hızla söz konusu değişim doğrultusunda
                 hareket etmesini beklemek gerçekten uzak bir yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla, kamu
                 yönetiminde  acil  olarak  hayata  geçirilmesi  gereken  reformlara  ilişkin  eksikliklerin
                 Kamu  Denetçiliği  Kurumunca  gerçekleştirilen  hakkaniyet  denetimi  doğrultusunda
                 giderilebileceği sonucu ortaya çıkmaktadır.

                 Sonuç olarak, Kurumumuz, Kanundan aldığı yetki ile idarenin her türlü eylem ve
                 işlemleri ile tutum ve davranışlarını hakkaniyete uygunluk açısından da incelemekte ve
                 gerekli gördüğü hallerde ilgili idarelere tavsiye kararları vermektedir.






             118 2018 YILLIK RAPOR
   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124