Page 265 - KDK
P. 265
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
başlangıç tarihinin 20.02.2017 tarihi olması karşısında, 2016-2017 güz döneminde ve
TİK 1 raporunu da 2016-2017 bahar döneminde verdiği anlaşılmış ve bu çerçevede
başvuranın 2 dönem için (2016-2017 bahar ve 2017-2018 güz dönemleri için) ödediği
ücretin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak başvuruya
konu 3 dönemlik ücret iadesinin 2 dönemlik kısmının kabulü ile başvuranın 2016-
2017 bahar ve 2017-2018 güz dönemi için ödediği ücretin iade edilmesi hususunda
87
Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı verilmiştir.
7.4.2.8. Yükseköğretim Öğrencilerinin Disiplin Cezalarının Bir Süre Sonra
Silinmesine İlişkin Çalışma Yapılarak Net Düzenleme Yapılması
Yükseköğretim öğrencilerine verilen disiplin cezalarına ilişkin olarak bu cezaların
silinmesiyle ilgili herhangi bir süre ve şart bulunmadığından bu durumun belirsizlik
yarattığı iddiasıyla öğrenci sicilleri ile ilgili net düzenlemeler yapılması talepli birçok
başvuru yapılmıştır. Konuyla ilgili yapılan bir başvuruda başvuran, Fatih Sultan
Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı tarafından 28.06.2019 tarihli
yazı ile tarafına “uyarma” cezası tebliğ edildiğini, söz konusu cezanın silinmesine yönelik
03.07.2019 tarihli başvurusunun Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörlüğü
tarafından 09.08.2019 tarihli karar ile reddedildiğini ifade ederek, söz konusu cezanın
silinmesiyle ilgili herhangi bir süre ve şart bulunmadığından bu durumun belirsizlik
yarattığını iddia ederek öğrenci sicilleri ile ilgili net düzenlemeler yapılmasını talep
etmiştir.
Disiplin hukukundaki ilkelere bakıldığında, idare olarak üniversitenin hizmet sunduğu
bireylere, yani öğrencilerine, üniversite içinde kabul edilmiş olan düzen kurallarına
uymamaları halinde yaptırım uygulama yetkisine sahip olduğu açıktır. Ancak disiplin
hukukun kaynağını oluşturan bu yetkinin, Anayasa çerçevesinde, yasalarla belirlenen
koşullarda kullanılması ve disiplin hukukuna hâkim olan temel ilkelerin gözden
kaçırılmaması gerekmektedir. Bu ilkelerden “ölçülülük” ilkesi mevcut dosya kapsamında
dikkat çekmektedir. Anayasal bir ilke olan “ölçülülük” ilkesi suç ve ceza arasında adil
bir dengenin bulunması gerektiğini ifade etmektedir. 3 alt ilkeden oluşan ölçülülük
ilkesinde elverişlilik, gereklilik ve orantılılık, yani işlenen fiil ve davranışa uygulanacak
disiplin cezasının elverişli ve gerekli bulunması, ayrıca fiil ile arasında makul bir
orantının, dengenin bulunması gerekmektedir.
Diğer yandan dosya kapsamında evleviyet kuralının da dikkat çektiği değerlendirilmiştir.
Hukukta yorum yöntemlerinde esas alınan mantık kurallarından biri olarak evleviyetin,
çoğun içinde azın da bulunduğu veya bütün için doğru olan şeyin parçalar için de
doğru olduğu prensibine dayandığı ve bu prensibin daha önemli bir durum için kabul
edilen bir hükmün daha az önemli durumlarda da uygulanabilmesini sağlayacağı kabul
edilmektedir. (Kemal Gözler, Hukukun Genel Teorisine Giriş: Hukuk Normlarının
Geçerliliği ve Yorumu Sorunu, http://www.anayasa.gen.tr/hgtg.pdf, s. 178)
87 2019/22760 numaralı başvuru hakkında verilen 09.06.2020 tarihli Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı
264 2020 YILLIK RAPOR