Page 314 - KDK
P. 314

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               hatalarından  farklı olarak,  kişilerin bizatihi  bedenleri üzerinde sonuç doğurabilecek
               ve telafisi mümkün olmayan hak ihlallerine yol açabilecek kusurlardır. Bu cihetle, her
               ülkede olduğu gibi ülkemizde de söz konusu mekânlardaki uygulamaların yakından
               izlenmesi büyük önem arz etmektedir. Yine bu öneminden hareketle, özgürlüğünden
               mahrum kılınan tutuklu ve hükümlü kişilerin barındırıldığı mekânlardan sorumlu
               kamu görevlilerinin işlem, eylem ve uygulamalarının, hukuk kurallarına uygun şekilde
               yürütülüp yürütülmediğinin denetimi hususu, sadece adli mercilerin yetki, görev
               ve sorumluluğu kapsamına girmemekte; aynı zamanda ve özellikle önleyici tedbir
               bağlamında idari mercilerin de yakın nezaretini gerektiren hassas işlemler arasında yer
               almaktadır.
               Ceza infaz kurumlarının işleyişi noktasında meseleye baktığımızda, ülkemiz ceza infaz
               sisteminin modern bir işleyişe dönüştürülmesi amacı ile son yıllarda önemli mesafe
               kat edildiği; bu iyileştirme adımları sadedinde özellikle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik
               Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un  “Hapis cezalarının infazında gözetilecek
               ilkeler”  başlıklı 6’ncı maddesi hükmü zımnında, hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu
               kıldığı  hürriyetten  mahrumiyetin,  insan  onuruna  saygının    korunmasını  sağlayan
               maddî ve manevî şartlar altında çektirilmesine yönelik iyileştirme adımları, infaz
               rejiminin işleyişinin daha da denetime açık hale getirilmesi, tutuklu ve hükümlülerin
               dini inançları gereğince yaşamalarının ve ahlaki gelişimlerinin temini hususunda atılan
               samimi adımlar göze çarpmaktadır.

               Nüfus ve coğrafya olarak büyük bir ülke olmamızın neticesi olarak, bina, personel,
               hükümlü/tutuklu  vs. açıdan  çok büyük  çapa  sahip  ülkemiz ceza infaz sisteminin  ve
               buna ilişkin iş ve işlemlerin daha etkili incelenmesi ve denetlenmesi Kurumumuzun en
               temel önceliklerinden birisini tekil etmektedir.
               Mahkûmların, gerek yargılama sırasında tutuklu bulundukları süreler içinde, gerekse
               cezalarının infazı sırasında, hürriyet hakları dışında, Anayasa ve kanunlarda tanınan diğer
               insan haklarında bir kısıtlama ya da sınırlamaya neden olunmamalıdır. Kurumumuzun
               mahkûm başvurularına ilişkin temel yaklaşımı, mahkûmların hürriyetleri dışında diğer
               haklarından mahrum bırakılamayacakları  ilkesi üzerine oturmaktadır. Mahkûmların
               haklarının etkili bir şekilde korunmasının, mahkûmun başarılı rehabilitasyonuna katkısı
               olacağından hareketle Kurumumuz, özellikle ceza infaz kurumlarının hassas yapısı da
               gözetilerek, mahkûmların haklarına riayet edilmesi konusunda kararlı bir role sahiptir.
               Ceza infaz kurumlarında barındırılan kişilerden gelen şikâyet başvurularının çözüme
               kavuşturulması noktasında, 6328 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı
               nezdinde etraflıca ve titizlikle inceleme ve araştırma yürütülmektedir. Özellikle işkence
               ve kötü muamele iddialarını içeren başvurularda, olaya dair hazırlanan doktor raporları,
               kamera görüntüleri, varsa ceza infaz kurumları tarafından hazırlanan raporlar ve yine
               varsa ilgili Cumhuriyet başsavcılıkları ve infaz hâkimlikleri tarafından verilen kararlar
               titizlikle incelenip, konu aydınlığa kavuşturulmaya çalışılmaktadır.




                                                                        2020 YILLIK RAPOR  313
   309   310   311   312   313   314   315   316   317   318   319