Page 239 - 2021 Yıllık Rapor
P. 239

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 öğrenim imkânlarının bizzat devlet tarafından bireylere sağlanmasıdır. İkincisi, maddi
                 imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin burslar ve başka yollarla desteklenmesidir.
                 Böylece, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve bu haktan kendi başlarına yararlanma
                 konusunda sorun yaşayabilecek olan hak öznelerine devletin desteği somut bir anayasal
                 yükümlülük  olarak  devlete  yüklenmiş  olmaktadır.  Üçüncüsü  ise  devletin,  eğitim
                 hizmetinin gereği gibi yürütülmesi konusunda gözetim ve denetim ödevi olmasıdır.
                 Gözetim  ve  denetimin  kapsamının,  eğitimin  Anayasa’da  belirtilen  ilke  ve  esaslara
                 uygun yürütülüp yürütülmediğine ilişkin olduğu söylenebilir. Hem doğrudan devlet
                 tarafından hem de özel kişiler tarafından açılan ve işletilen eğitim-öğretim kurumları
                 devletin gözetim ve denetim kapsamına girmektedir.
                 Ülkemizde ilk ve ortaöğretimin gözetim ve denetimi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)
                 tarafından,  yükseköğretimin  gözetim  ve  denetimi  ise  Yükseköğretim  Kurulu  (YÖK)
                 Başkanlığı tarafından sağlanmaktadır.
                 Eğitim-öğretimin her aşamasında bireyler devlet tarafından veya özel kişiler tarafından
                 açılan ve işletilen eğitim-öğretim kurumlarıyla yaşadıkları sorunları devamlı olarak
                 Kurumumuza başvuru konusu yapmaktadırlar. Ülkemizde merkezi sınav yapan ÖSYM
                 Başkanlığı ve MEB tarafından gerçekleştirilen sınavlar ile yükseköğretim kurumlarının
                 sınavlarıyla ilgili konular, öğrencilerle ilgili yapılan işlemler ve verilen kararlar,
                 yükseköğretim hizmetleri kapsamındaki tanıma, denklik ve eşdeğerlik işlemleri ve
                 uygulamaları, yatay ve dikey geçiş uygulamaları, öğrencilerin burs, kredi ve barınma
                 taleplerine ilişkin konular ile 2020 yılı başından bu yana devam eden salgından dolayı
                 eğitim-öğretimde değişen uygulamalar en yoğun başvuru yapılan konular arasındadır.
                 Bilindiği  üzere,  Dünya  Sağlık  Örgütü,  COVID-19  salgınını  30.01.2020  tarihinde
                 “uluslararası  boyutta  halk  sağlığı  acil  durumu”  olarak  sınıflandırmış,  salgının  ilk
                 başladığı Çin dışında 113 ülkede COVID-19 vakalarının görülmesi, virüsün yayılımı ve
                 şiddeti nedeniyle 11.03.2020 tarihinde küresel salgın (pandemi) olarak tanımlamıştır.
                 Önceki  yıllardan  farklı  olarak  2021  yılı  içinde  eğitim-öğretim  alanında  pandemi
                 sürecinden kaynaklı başvurular yoğunlaşmış olup bu başvuruların daha çok uzaktan
                 eğitim uygulamalarına ilişkin şikâyetler, lisansüstü eğitimde pandemi nedeniyle ek
                 süre talepleri, ders muafiyeti talepleri, pandemi nedeniyle yurtdışı yükseköğretim
                 kurumlarından yurtiçi yükseköğretim kurumlarına yatay geçiş düzenlemeleri
                 çerçevesinde yapılan yatay geçiş başvurularının sonuçlarına ilişkin itirazlar, pandemi
                 sürecinde yüksek lisans bilim sınavlarının online olarak yapılması sonucu ortaya çıkan
                 itirazlar, ikinci üniversite kapsamında öğrencilerin ders muafiyeti talepleri, ÖSYM sınav
                 başvuru ücretlerinin sistemsel aksaklıklar sebebiyle süresinde yatırılamamasına ilişkin
                 itirazlar ile sınav ücretleri iade talepleri ve diploma denklik işlemlerine ilişkin itirazlar
                 hususlarında olduğu görülmüştür.









             238 2021 YILLIK RAPOR
   234   235   236   237   238   239   240   241   242   243   244